Beykozlu
New member
Pandemi daha sonrası olağan hayata dönüşü hızlandıran tertipler, insan kaynakları (İK) ve idare anlayışlarında da yeni arayışlara ve dönüşüme yöneliyor. Pandemi daha sonrası yeni periyotta biroldukça sürecin bir daha tasarlanması ve şekillenmesi gereksiniminden hareketle, iş dünyasının dönüşümüne öncülük eden üst seviye yöneticileri, DataExpert iş birliği ve BMI tertibiyle düzenlenen ‘CHRO Summit 2022’de RESHAPE teması ile bir ortaya geldi. 2016 yılında bu yana Türkiye’nin en itibarlı iş dünyası buluşmaları içinde gösterilen Dorukta, İK’nın ve iş dünyasının bugünü ve geleceği konuşuldu.
Gün uzunluğu süren tepede, gelecekte yetenek idaresi ve şirket külçeşidinin bir daha keşfine dair mevzuların yanı sıra Türkiye’den beyin göçü meselesine dair yetenekleri korumak için teknikler, istihdamda eşitlik kavramları ve geleceğin işleri üzere farklı mevzular ele alındı. İK alanındaki değerli karar alıcılara ve niyet başkanlarına mesken sahipliği yapan tepe, Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin üst seviye yöneticileri ve CHRO’larını bir ortaya getirdi. İK kesiminden orta ve üst seviye yöneticiler, İnsan Kaynakları alanındaki ürün/hizmet sağlayıcılarının üst seviye yöneticileri, İK ve idare danışmanları, uzmanlar, akademisyenler, bölüm duayenleri ve basın mensupların da katıldığı Zirve’de 20’nin üzerinde üst seviye konuşmacı tecrübelerini iştirakçilerle paylaştı.
Bu yıl birinci defa eş vakitli bir aktiflik de düzenlendi
CHRO Summit 2022’de bu yıl birinci sefer Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin üst seviye İK yöneticileri yuvarlak masa toplantılarında da bir ortaya geldi. Tepeyle eş vakitli 4 farklı toplantının gerçekleştirildiği aktiflikte, “Türkiye’den Beyin Göçü: Yetenekleri Korumak İçin Yöntemler”, “İnsan Kaynakları Süreçlerinin Dijitalizasyonu ve İK Analitiği”, “Geleceğin Çalışma hayatı ve Yeni Çalışma Modelleri: Yeni tertip ve ödüllendirme uygulamaları paneli” ve “Mutlu ve Zinde Bir İş Kültürü Yaratılmasında İnsan Kaynaklarının Rolü” bahisleri konuşuldu.
CHRO Summit 2022 klasikleşen “En Aktif 50 CHRO Ödül Töreni” ile sona erecek. Tepenin akabinde, DataExpert iş birliğiyle yürütülen ve Mayıs ayında açıklanan ve Koç Holding, Türk Hava Yolları, Sabancı Holding, OYAK, Socar Türkiye, Anadolu Efes, Hayat Kimya, Tüpraş üzere ulusal ve milletlerarası şirketlerden ‘En Faal 50 CHRO’ya da mükafatları takdim edilecek.
“Şirketler farklı dallardaki yetenekleri kadar kuvvetli olacak”
Program, McKinsey & Company, Tertip Uygulamaları EEMA Başkanı Amadeo Di Lodovico’nun, ‘Yeteneğin Geleceğini Şekillendiren Trendler’ konuşmasıyla başladı.
Lodovico, şunları kaydetti: “İK alanında da epeyce değişik vakit içinderdan geçiyoruz. Farklı toplumsal tansiyonlar baş gösteriyor, bir fazlaca açıdan bir krizden çıkıyoruz. Bu süreçte otomasyonun ve dijitalleşmenin hızlanması da yeteneği etkileyen konulardan. Şirketler iş alanında yapay zeka, dijitalleşme ve otomasyonda hayli önemli yatırımlar yapıyor. Yetenek de epey önemli kıymet kazandı. Gelecekte 97 milyon yeni iş alanı ortaya çıkacak, daha fazla beşere muhtaçlık duyacağız lakin daha farklı yetilerde insanlara gereksinim duyacağız. Ferdi olarak çeşitliliğin ekiplere yeti kattığını gorebiliyoruz. Bilişsel yetilerin hayli daha fazla kıymet kazandığı bir periyoda; CHRO çağına girdik. Şirketler farklı kesimlerde yetenekleri ne kadar kuvvetliyse o kadar kuvvetli olacak. bir daha düşünmemiz gereken bahisler içinde insan sermayesi ve yeti kavramı geliyor. Zira epeyce daha kıt kaynak ve kıt yetenek periyoduna giriyoruz. Hiç görülmemiş sayıda çalışan büyük istifa trendlerini karşımıza koyuyor. Araştırmalara göre çalışanlar 3 ila 6 ayda işlerini bırakmayı düşünüyor, bu bütün bölümlerde görünen bir eğilim. Bu bir tehdit lakin bunu fırsat olarak da görmeliyiz.” dedi.
“kuvvetli bağ kuran tertipler yükselişte”
Mercer Türkiye Genel Müdürü Dinçer Güleyin de paneller öncesinde ‘Küresel Yetenek Raporu’na dair notlarını iştirakçilerle paylaştı. Güleyin, “Her yıl gerçekleştirdiğimiz, üst seviye yöneticiler, İK profesyonelleri ve çalışanlarının görüşleriyle öne çıkan Mercer Küresel Yetenek Trendleri Araştırması, bu yıl 13 bölümü ve 16 coğrafyayı kapsıyor. Bu yılki araştırmamız ise geleceğin ‘iyimserliğin’ bir sesi olduğunu işaret ediyor. Çalışanlardaki inanç ve gelişme duygusu tüm vakit içinderın en yüksek düzeyinde. Bilhassa gençler geleceğin daha istikrarlı olacağına inanıyor. Araştırmamızın ortaya koyduğu temel bir bulgu da kuvvetli bağ kuran tertiplerin daha insan odaklı ve daha ilişkilendirilebilir hale geldiği. Bu bağlamda, tertiplerin ‘işin geleceği’ hakkında dürüst konuşmalar yaptıklarını ve topluma katkı sağlamak için uğraş sarf ettiğini görüyoruz. Araştırmamız, kuvvetli bağ kuran tertiplerin beş alanda harekete geçtiğini gösterdi. Bunları ‘güncel ve geçerli kalabilme’, ‘çalışanlarla iş birliği kurma’, ‘bütünsel sıhhate odaklanma’, ‘yeni maharetler geliştirme’ ve ‘insan ve değişen teknolojinin kolektif gücüne odaklanma’ olarak sıralayabiliriz.” formunda konuştu.
“Sürdürülebilirlik, daha adil bir ömür demek”
McKinsey & Company Şirket Ortağı Manolya Yazarkan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen birinci panelde konuşan Kibar Holding CEO’su Haluk Kayabaşı, “Kibar Kümesi olarak pandemi boyunca tüm süreçleri odağa insan faktörünü alarak yönettik. Yenilikçi İK uygulamalarımız, dijitalleşme yatırımlarımızın isabetli olduğunu gördüğümüz bir periyodu grup ruhu ortasında deneyimledik. ‘BİZ bir arada kuvvetliyüz’ mottosuyla çıktığımız yolda tüm uygulamalarımızı herkesi kapsayan bir yaklaşımla yönettik. Kurulduğumuzdan beri beşere ve tabiata verdiğimiz değeri her şeyin üstünde tutan kurum geleneğimiz, sürdürülebilirliğe giden yolda bize en büyük rehber. Zira sürdürülebilirlik eşitlik demek, gezegende yaşayan tüm varlıklar için her açıdan daha adil bir ömür demek. Attığımız her adımda gelecek jenerasyonların muhtaçlıklarını gözeterek hareket etmeyi prensip edindik, kendimize 2025 yılını işaret eden hayli kapsamlı gayeler koyduk. Sanayi Kümesi olarak üst seviye yöneticilerde bayan oranımızı yüzde 20’lerin üstüne çıkarmayı başardık. 2025’e dek bu oranı yüzde 30’a yükseltmeyi hedefliyoruz.” tabirlerini kullandı.
“Genç yetenekler şirketlere ‘siz sürdürülebilirliğin neresindesiniz’ diye soruyor”
Pandemi öncesi ve daha sonrasındaki süreçle ilgili değişen bedeller ve yaşananlarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Yaşar Holding CEO’su Dr. Mehmet Aktaş da “Çalışanlar bu periyotla çalışmayı ve yaşamayı bir bütün olarak görmeye başladı, kendi bedellerini ve kurum bedellerini daha epeyce sorguladı, topluma kıymet katan yerleri fazlaca tercih etti. İşe değil yaşama bağlanma, kurumla ve işle gurur duyma davranışları öne çıktı. Fırsat eşitliği, adalet, çeşitlilik, kapsayıcılık üzere bedeller de daha fazla mana buldu. bu vakitte işten ayrılmalar da olağanüstü boyutta oldu.” dedi.
Aktaş, devamında şunları kaydetti: “Bugün en büyük felaket iklim krizi. Genç yetenekler bu sorunun çok farkında ve bu doğrultuda, şirketlere ‘siz sürdürülebilirliğin neresindesiniz’ diye soruyorlar. Kurumsal pahaları yeşertecek olan kültürdür. Ülkenin kültürü o başkanı ortaya çıkarır. Artık öbür bir liderlik anlayışı var. her insanın liderlik anlayışı farklı, ötürüsıyla yeni bir stratejiye, yeni bir kıssaya gereksinim var. Bunu yaparsanız fark yaratırsınız. Biz bunu gerçekleştirmeye çaba ediyoruz.”
“Çalışanların dijital yetkinliklerinin artırılması ehemmiyet kazandı”
Alarko Holding CEO’su Ümit Nuri Yıldız ise şirket külçeşidinin kuruluşundan itibaren en temel ögelerinden birinin beşere kıymet vermek olduğuna değindi. Yıldız, pandemi süreciyle gelen uzaktan çalışma trendiyle ilgili şunları söylemiş oldu: “2022 yılı başından itibaren hibrit sisteme geçiş yaptık. Çalışma hayatının ofis dışına taşınmasıyla bir arada çalışanların dijital yetkinliklerinin artırılması kıymet kazandı.” dedi.
Z jenerasyonunun iş dünyasındaki tesirlerine değinen Yıldız, “Liderliği, yönettiğimiz gruplara ilham verme ve takımı iştirakçi bir yapıyla ortak hedef için motive edebilme marifeti olarak görüyoruz. Klasik ast-üst bağları ve hiyerarşik yapılar yerine inanç ve samimiyet gereksinimini öne çıkaran Z jenerasyonunun beklentilerine odaklanıyoruz. Karşılıklı itimada dayalı, geri bildirimi önemseyen, her insanın yetenekleri ve yetkinlikleri ölçüsünde katkıda bulunmasını destekleyen, gelişim imkanları sunan bir yapı oluşturuyoruz.” diye konuştu.
Gün uzunluğu süren tepede, gelecekte yetenek idaresi ve şirket külçeşidinin bir daha keşfine dair mevzuların yanı sıra Türkiye’den beyin göçü meselesine dair yetenekleri korumak için teknikler, istihdamda eşitlik kavramları ve geleceğin işleri üzere farklı mevzular ele alındı. İK alanındaki değerli karar alıcılara ve niyet başkanlarına mesken sahipliği yapan tepe, Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin üst seviye yöneticileri ve CHRO’larını bir ortaya getirdi. İK kesiminden orta ve üst seviye yöneticiler, İnsan Kaynakları alanındaki ürün/hizmet sağlayıcılarının üst seviye yöneticileri, İK ve idare danışmanları, uzmanlar, akademisyenler, bölüm duayenleri ve basın mensupların da katıldığı Zirve’de 20’nin üzerinde üst seviye konuşmacı tecrübelerini iştirakçilerle paylaştı.
Bu yıl birinci defa eş vakitli bir aktiflik de düzenlendi
CHRO Summit 2022’de bu yıl birinci sefer Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin üst seviye İK yöneticileri yuvarlak masa toplantılarında da bir ortaya geldi. Tepeyle eş vakitli 4 farklı toplantının gerçekleştirildiği aktiflikte, “Türkiye’den Beyin Göçü: Yetenekleri Korumak İçin Yöntemler”, “İnsan Kaynakları Süreçlerinin Dijitalizasyonu ve İK Analitiği”, “Geleceğin Çalışma hayatı ve Yeni Çalışma Modelleri: Yeni tertip ve ödüllendirme uygulamaları paneli” ve “Mutlu ve Zinde Bir İş Kültürü Yaratılmasında İnsan Kaynaklarının Rolü” bahisleri konuşuldu.
CHRO Summit 2022 klasikleşen “En Aktif 50 CHRO Ödül Töreni” ile sona erecek. Tepenin akabinde, DataExpert iş birliğiyle yürütülen ve Mayıs ayında açıklanan ve Koç Holding, Türk Hava Yolları, Sabancı Holding, OYAK, Socar Türkiye, Anadolu Efes, Hayat Kimya, Tüpraş üzere ulusal ve milletlerarası şirketlerden ‘En Faal 50 CHRO’ya da mükafatları takdim edilecek.
“Şirketler farklı dallardaki yetenekleri kadar kuvvetli olacak”
Program, McKinsey & Company, Tertip Uygulamaları EEMA Başkanı Amadeo Di Lodovico’nun, ‘Yeteneğin Geleceğini Şekillendiren Trendler’ konuşmasıyla başladı.
Lodovico, şunları kaydetti: “İK alanında da epeyce değişik vakit içinderdan geçiyoruz. Farklı toplumsal tansiyonlar baş gösteriyor, bir fazlaca açıdan bir krizden çıkıyoruz. Bu süreçte otomasyonun ve dijitalleşmenin hızlanması da yeteneği etkileyen konulardan. Şirketler iş alanında yapay zeka, dijitalleşme ve otomasyonda hayli önemli yatırımlar yapıyor. Yetenek de epey önemli kıymet kazandı. Gelecekte 97 milyon yeni iş alanı ortaya çıkacak, daha fazla beşere muhtaçlık duyacağız lakin daha farklı yetilerde insanlara gereksinim duyacağız. Ferdi olarak çeşitliliğin ekiplere yeti kattığını gorebiliyoruz. Bilişsel yetilerin hayli daha fazla kıymet kazandığı bir periyoda; CHRO çağına girdik. Şirketler farklı kesimlerde yetenekleri ne kadar kuvvetliyse o kadar kuvvetli olacak. bir daha düşünmemiz gereken bahisler içinde insan sermayesi ve yeti kavramı geliyor. Zira epeyce daha kıt kaynak ve kıt yetenek periyoduna giriyoruz. Hiç görülmemiş sayıda çalışan büyük istifa trendlerini karşımıza koyuyor. Araştırmalara göre çalışanlar 3 ila 6 ayda işlerini bırakmayı düşünüyor, bu bütün bölümlerde görünen bir eğilim. Bu bir tehdit lakin bunu fırsat olarak da görmeliyiz.” dedi.
“kuvvetli bağ kuran tertipler yükselişte”
Mercer Türkiye Genel Müdürü Dinçer Güleyin de paneller öncesinde ‘Küresel Yetenek Raporu’na dair notlarını iştirakçilerle paylaştı. Güleyin, “Her yıl gerçekleştirdiğimiz, üst seviye yöneticiler, İK profesyonelleri ve çalışanlarının görüşleriyle öne çıkan Mercer Küresel Yetenek Trendleri Araştırması, bu yıl 13 bölümü ve 16 coğrafyayı kapsıyor. Bu yılki araştırmamız ise geleceğin ‘iyimserliğin’ bir sesi olduğunu işaret ediyor. Çalışanlardaki inanç ve gelişme duygusu tüm vakit içinderın en yüksek düzeyinde. Bilhassa gençler geleceğin daha istikrarlı olacağına inanıyor. Araştırmamızın ortaya koyduğu temel bir bulgu da kuvvetli bağ kuran tertiplerin daha insan odaklı ve daha ilişkilendirilebilir hale geldiği. Bu bağlamda, tertiplerin ‘işin geleceği’ hakkında dürüst konuşmalar yaptıklarını ve topluma katkı sağlamak için uğraş sarf ettiğini görüyoruz. Araştırmamız, kuvvetli bağ kuran tertiplerin beş alanda harekete geçtiğini gösterdi. Bunları ‘güncel ve geçerli kalabilme’, ‘çalışanlarla iş birliği kurma’, ‘bütünsel sıhhate odaklanma’, ‘yeni maharetler geliştirme’ ve ‘insan ve değişen teknolojinin kolektif gücüne odaklanma’ olarak sıralayabiliriz.” formunda konuştu.
“Sürdürülebilirlik, daha adil bir ömür demek”
McKinsey & Company Şirket Ortağı Manolya Yazarkan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen birinci panelde konuşan Kibar Holding CEO’su Haluk Kayabaşı, “Kibar Kümesi olarak pandemi boyunca tüm süreçleri odağa insan faktörünü alarak yönettik. Yenilikçi İK uygulamalarımız, dijitalleşme yatırımlarımızın isabetli olduğunu gördüğümüz bir periyodu grup ruhu ortasında deneyimledik. ‘BİZ bir arada kuvvetliyüz’ mottosuyla çıktığımız yolda tüm uygulamalarımızı herkesi kapsayan bir yaklaşımla yönettik. Kurulduğumuzdan beri beşere ve tabiata verdiğimiz değeri her şeyin üstünde tutan kurum geleneğimiz, sürdürülebilirliğe giden yolda bize en büyük rehber. Zira sürdürülebilirlik eşitlik demek, gezegende yaşayan tüm varlıklar için her açıdan daha adil bir ömür demek. Attığımız her adımda gelecek jenerasyonların muhtaçlıklarını gözeterek hareket etmeyi prensip edindik, kendimize 2025 yılını işaret eden hayli kapsamlı gayeler koyduk. Sanayi Kümesi olarak üst seviye yöneticilerde bayan oranımızı yüzde 20’lerin üstüne çıkarmayı başardık. 2025’e dek bu oranı yüzde 30’a yükseltmeyi hedefliyoruz.” tabirlerini kullandı.
“Genç yetenekler şirketlere ‘siz sürdürülebilirliğin neresindesiniz’ diye soruyor”
Pandemi öncesi ve daha sonrasındaki süreçle ilgili değişen bedeller ve yaşananlarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Yaşar Holding CEO’su Dr. Mehmet Aktaş da “Çalışanlar bu periyotla çalışmayı ve yaşamayı bir bütün olarak görmeye başladı, kendi bedellerini ve kurum bedellerini daha epeyce sorguladı, topluma kıymet katan yerleri fazlaca tercih etti. İşe değil yaşama bağlanma, kurumla ve işle gurur duyma davranışları öne çıktı. Fırsat eşitliği, adalet, çeşitlilik, kapsayıcılık üzere bedeller de daha fazla mana buldu. bu vakitte işten ayrılmalar da olağanüstü boyutta oldu.” dedi.
Aktaş, devamında şunları kaydetti: “Bugün en büyük felaket iklim krizi. Genç yetenekler bu sorunun çok farkında ve bu doğrultuda, şirketlere ‘siz sürdürülebilirliğin neresindesiniz’ diye soruyorlar. Kurumsal pahaları yeşertecek olan kültürdür. Ülkenin kültürü o başkanı ortaya çıkarır. Artık öbür bir liderlik anlayışı var. her insanın liderlik anlayışı farklı, ötürüsıyla yeni bir stratejiye, yeni bir kıssaya gereksinim var. Bunu yaparsanız fark yaratırsınız. Biz bunu gerçekleştirmeye çaba ediyoruz.”
“Çalışanların dijital yetkinliklerinin artırılması ehemmiyet kazandı”
Alarko Holding CEO’su Ümit Nuri Yıldız ise şirket külçeşidinin kuruluşundan itibaren en temel ögelerinden birinin beşere kıymet vermek olduğuna değindi. Yıldız, pandemi süreciyle gelen uzaktan çalışma trendiyle ilgili şunları söylemiş oldu: “2022 yılı başından itibaren hibrit sisteme geçiş yaptık. Çalışma hayatının ofis dışına taşınmasıyla bir arada çalışanların dijital yetkinliklerinin artırılması kıymet kazandı.” dedi.
Z jenerasyonunun iş dünyasındaki tesirlerine değinen Yıldız, “Liderliği, yönettiğimiz gruplara ilham verme ve takımı iştirakçi bir yapıyla ortak hedef için motive edebilme marifeti olarak görüyoruz. Klasik ast-üst bağları ve hiyerarşik yapılar yerine inanç ve samimiyet gereksinimini öne çıkaran Z jenerasyonunun beklentilerine odaklanıyoruz. Karşılıklı itimada dayalı, geri bildirimi önemseyen, her insanın yetenekleri ve yetkinlikleri ölçüsünde katkıda bulunmasını destekleyen, gelişim imkanları sunan bir yapı oluşturuyoruz.” diye konuştu.