Beykozlu
New member
Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, Türkiye’de son senelerda kuraklığın etkisinin daha epey hissedilmeye başladığını söylemiş oldu.
Önceki senelerda ortalama her 10 yılda bir kuraklık tesiri görülürken son 10 yılda 5 kere kuraklığın ülke genelinde tesirli olduğunu anlatan Çullu, 2021 ve 2022’de art geriye meydana gelen kuraklığın bilhassa Güneydoğu, Doğu, İç Anadolu ve kısmen de Akdeniz ve Marmara bölgelerinde ziraî ve doğal dengeyi bozduğunu tabir etti.
Çullu, Türkiye’nin yüzde 60’ının yarı kurak iklimin tesirinde olduğunu lisana getirerek, şu biçimde konuştu:
“- Kuru tarımın yapıldığı kırsal bölgelerde bir damla suyun kıymeti vardır. Şayet yağış nizamlı gitmezse bitkiler etkileniyor. Güneydoğu, Doğu, İç Anadolu ve kısmen de Akdeniz’in kimi bölgeleri kuraklıktan fazla etkilenmektedir.
– Burada bilhassa sulanmayan alanlarda yağmurun nizamlı yağması lazım. 2019’da hayli yağmur yağdı ziyan oldu. 2020’de hoş yağdı çiftçiler sevindi lakin 2021 ve 2022’de yağışların dağılımı sistemsiz, beraberinde yıllık ortalamanın epeyce altında gerçekleşti.
– Meteorolojinin hazırladığı haritalarda yaptığımız incelemelerde 2021 ve 2022’de bilhassa Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere etrafındaki tarım alanları önemli biçimde şiddetli kuraklıktan etkilendi.”
“Mevcut su kaynaklarını epey düzgün yönetmeliyiz”
Suyun daha dikkatli kullanılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çullu, şunları kaydetti:
“- Yağışların kâfi olmaması, hem ziraî üretimi azalttı birebir vakitte yeraltı sularının, göllerin beslenmesini, su rezervlerini etkiledi, bu da üretimi etkiledi. Türkiye son yılarda sık sık kuraklıkla karşı karşıya ve bu açıdan mevcut su kaynaklarını fazlaca yeterli yönetmeliyiz.
– Bunun için de üniversitelerin ziraî araştırmalarını yaptığı akıllı ve hassas sulama teknolojilerini kesinlikle uygulamalıyız. Eser desenini bir daha gözden geçirmeliyiz. Bu konularda epeyce çalışmaya muhtaçlık var.
– Tarım ve Orman Bakanlığı, ilgili araştırma enstitüleri, üniversiteler bir ortaya gelip su idaresi ve eser deseni konusunda gerçek planlamalar yapması gerekiyor.”
İklimler yer değiştiriyor
Çullu, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde fıstık ağaçlarında kuraklıktan dolayı birtakım hastalıkların açığa çıktığına, emsal durumun başka eserlerde de görüldüğüne işaret ederek, “Türkiye’de kuraklık haricinde ayrıyeten iklimlerin yer değişmesi olayı var. Bu mevzu bitkiyi şaşırtıyor. Yanlış vakitte çiçek açıyor, meyve oluşuyor ve bu da bitkinin fizyolojisini, akabinde da randımanı etkiliyor. 2023 sıkıntılı başladı. Yağışların sistemsiz gitmesi sahiden düşündürüyor. Tahminen 2-3 ay daha sonra yeterli yağış olacak lakin tertipli olmadığında bitkisel üretimde önemli problemler yaşanıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Çiftçi Mehmet Belit ise tarlasına buğday ektiğini söz ederek, “Geçen yıl kuraklık oldu bu yıl da yağış fazlaca az. Bu yıl tarlama buğday ve fidan ektim yağış olmadığından sulamak için hazırlık yapıyorum. İnşallah yağmurlarla bir arada bereketli bir yıl geçiririz.” dedi.
Çiftçi Tuncay Dağlı da yağış yetersizliği niçiniyle tarlasına diktiği fidanları erken kaldırmak zorunda kaldığını belirterek, “Geçen yıl diktiğimiz fidanların birçoklarını sattık. Bu yıl yağış yetersiz olduğu için çiftçiler fidan dikmeye korktu. Birden fazla fidanımız elimizde kaldı, geçen yıla nazaran yağış epeyce az. Bakalım ne olacak inşallah bu aylarda istenen yağış olur” sözlerini kullandı.
Önceki senelerda ortalama her 10 yılda bir kuraklık tesiri görülürken son 10 yılda 5 kere kuraklığın ülke genelinde tesirli olduğunu anlatan Çullu, 2021 ve 2022’de art geriye meydana gelen kuraklığın bilhassa Güneydoğu, Doğu, İç Anadolu ve kısmen de Akdeniz ve Marmara bölgelerinde ziraî ve doğal dengeyi bozduğunu tabir etti.
Çullu, Türkiye’nin yüzde 60’ının yarı kurak iklimin tesirinde olduğunu lisana getirerek, şu biçimde konuştu:
“- Kuru tarımın yapıldığı kırsal bölgelerde bir damla suyun kıymeti vardır. Şayet yağış nizamlı gitmezse bitkiler etkileniyor. Güneydoğu, Doğu, İç Anadolu ve kısmen de Akdeniz’in kimi bölgeleri kuraklıktan fazla etkilenmektedir.
– Burada bilhassa sulanmayan alanlarda yağmurun nizamlı yağması lazım. 2019’da hayli yağmur yağdı ziyan oldu. 2020’de hoş yağdı çiftçiler sevindi lakin 2021 ve 2022’de yağışların dağılımı sistemsiz, beraberinde yıllık ortalamanın epeyce altında gerçekleşti.
– Meteorolojinin hazırladığı haritalarda yaptığımız incelemelerde 2021 ve 2022’de bilhassa Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere etrafındaki tarım alanları önemli biçimde şiddetli kuraklıktan etkilendi.”
“Mevcut su kaynaklarını epey düzgün yönetmeliyiz”
Suyun daha dikkatli kullanılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çullu, şunları kaydetti:
“- Yağışların kâfi olmaması, hem ziraî üretimi azalttı birebir vakitte yeraltı sularının, göllerin beslenmesini, su rezervlerini etkiledi, bu da üretimi etkiledi. Türkiye son yılarda sık sık kuraklıkla karşı karşıya ve bu açıdan mevcut su kaynaklarını fazlaca yeterli yönetmeliyiz.
– Bunun için de üniversitelerin ziraî araştırmalarını yaptığı akıllı ve hassas sulama teknolojilerini kesinlikle uygulamalıyız. Eser desenini bir daha gözden geçirmeliyiz. Bu konularda epeyce çalışmaya muhtaçlık var.
– Tarım ve Orman Bakanlığı, ilgili araştırma enstitüleri, üniversiteler bir ortaya gelip su idaresi ve eser deseni konusunda gerçek planlamalar yapması gerekiyor.”
İklimler yer değiştiriyor
Çullu, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde fıstık ağaçlarında kuraklıktan dolayı birtakım hastalıkların açığa çıktığına, emsal durumun başka eserlerde de görüldüğüne işaret ederek, “Türkiye’de kuraklık haricinde ayrıyeten iklimlerin yer değişmesi olayı var. Bu mevzu bitkiyi şaşırtıyor. Yanlış vakitte çiçek açıyor, meyve oluşuyor ve bu da bitkinin fizyolojisini, akabinde da randımanı etkiliyor. 2023 sıkıntılı başladı. Yağışların sistemsiz gitmesi sahiden düşündürüyor. Tahminen 2-3 ay daha sonra yeterli yağış olacak lakin tertipli olmadığında bitkisel üretimde önemli problemler yaşanıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Çiftçi Mehmet Belit ise tarlasına buğday ektiğini söz ederek, “Geçen yıl kuraklık oldu bu yıl da yağış fazlaca az. Bu yıl tarlama buğday ve fidan ektim yağış olmadığından sulamak için hazırlık yapıyorum. İnşallah yağmurlarla bir arada bereketli bir yıl geçiririz.” dedi.
Çiftçi Tuncay Dağlı da yağış yetersizliği niçiniyle tarlasına diktiği fidanları erken kaldırmak zorunda kaldığını belirterek, “Geçen yıl diktiğimiz fidanların birçoklarını sattık. Bu yıl yağış yetersiz olduğu için çiftçiler fidan dikmeye korktu. Birden fazla fidanımız elimizde kaldı, geçen yıla nazaran yağış epeyce az. Bakalım ne olacak inşallah bu aylarda istenen yağış olur” sözlerini kullandı.