Ortalama olarak, her gün yaklaşık 370 gemi Rotterdam’a uğruyor. Avrupa’nın en büyük limanında şu anda 1000’den fazla gemi var. Bu, Alman Havacılık ve Uzay Merkezi (DLR) ve Weatherdock AG tarafından ortaklaşa geliştirilen bilgi sistemi AIS-Plus’ın mevcut durum resmini göstermektedir. Sistem, kıyıya yakın gemilerden konum raporlarını geleneksel AIS alıcılarından daha fazla güvenilirlik ve menzil ile alır. Proje sonunda AIS-Plus, Rotterdam limanında başarıyla test edildi ve 19 ve 20 Kasım 2018 tarihlerinde Berlin’de düzenlenen 2018 KOBİ Konferansı’nda sunuldu.
Bir geminin AIS sistemi (Otomatik Tanımlama Sistemi) seyir halindeyken düzenli olarak konum, rota ve hız verilerinin yanı sıra geminin adı veya telsiz çağrı işareti gibi bilgileri de gönderir. Bu, nakliye trafiğinin kontrolünü iyileştirir ve çarpışma riskini azaltır. Bağlantı noktaları gibi yoğun alanlarda aynı anda birçok radyo sinyali gönderilir. Bu, bazı sinyallerin başkaları tarafından üst üste bindirildiği için geleneksel AIS alıcılarında kaybolmasına neden olabilir. DLR İletişim ve Navigasyon Enstitüsü’nden Dr. Simon Plass, “AIS-Plus ile, geleneksel sistemi, liman durumunun tam bir resmini ve böylece kıyı gözetimini eksiksiz oluşturabilecek şekilde değiştirmeye karar verdik” diyor.
Ekibiyle birlikte, AIS alıcısının sinyal işleme algoritmalarını geliştirdi, böylece artık kıyı bölgelerinde yüzde 50’ye kadar daha fazla sinyal alınabiliyor. Ek olarak, alım menzili ortama bağlı olarak 65 kilometreden 95 kilometreye kadar çıkarılabilir. Bilim adamı mutlu bir şekilde “Yapmak için yola çıktığımız her şeyi yerine getirdik ve hatta beklentilerimizi aştık” diyor.
Yasadışı balıkçılığın güvenilir şekilde izlenmesi
Liman durumunun tam resmine ek olarak, yeni alıcı yapıları, örneğin yasak kıyı bölgelerinde bulunan balıkçı teknelerinin güvenilir bir şekilde tespit edilmesini artık daha kolay hale getiriyor. Plass, “Bu şekilde, AIS-Plus ile bölgedeki yasadışı balıkçılıktaki bir açığı da kapatabiliriz” diye ekliyor.
Nürnberg’den endüstriyel ortak Weatherdock AG, DLR araştırmacılarının sinyal işleme algoritmalarını uygulayabilecekleri alıcı donanımı sağladı. Araştırmacılar, projenin bir parçası olarak Hamburg, Gdansk, Barselona ve Rotterdam limanlarına yeni bir AIS Plus alıcı istasyonu kurdu. Birkaç testte, değiştirilmiş versiyonlarını geleneksel sistemle karşılaştırdılar.
Uçaklardan da sinyal alımı
Geleneksel AIS istasyonları yalnızca kıyıya yakın yerlerde sinyal alabilirken, AIS uyduları da açık deniz üzerindeki sinyalleri algılar. Bunun dezavantajı, uyduların geniş alım menzili nedeniyle münferit sinyallerin üst üste binmesi ve bu nedenle bazen ayırt edilememesidir. Ayrıca AIS uyduları sabit yörüngeleri nedeniyle denizleri tam olarak kapsamazlar. Öte yandan, tüm gemilerin yüzde 96’sı uçaklarla uçuyor. DLR araştırmacıları ayrıca AIS Plus alıcısını bir uçakta test etti. Daha düşük uçuş irtifası nedeniyle, bir uçakta daha az sinyal paraziti riski vardır. Uçuş testleri sırasında, yeni AIS Plus sisteminin açık denizdeki gemileri uzaydan gelen uydulardan daha güvenilir bir şekilde tespit edebildiğini gösterebildiler. “Deniz güvenliği ve ilgili gerçek zamanlı hizmetler için araştırma ve geliştirme” DLR projesinden Simon Plass ve ekibi, değiştirilmiş AIS alıcılarının uçaklara entegre edildiği bir konsept geliştirdi. Bu şekilde denizlerdeki durumun resmi tamamlanabilir. Ancak Plass şimdiden ileriyi düşünüyor: “Vizyonumuz, bu iki ulaşım sisteminin iletişim olanaklarından daha iyi yararlanmak için uçakların ve gemilerin bilgi alışverişinde bulunduğu bir sistem kurmak.”
Bu animasyon, AIS-Plus’ın mevcut AIS alma sistemlerini nasıl desteklediğini gösterir:
YouTube – Nakliyede güvenlik – alıcı sistem AIS-Plus (animasyon)
Bir geminin AIS sistemi (Otomatik Tanımlama Sistemi) seyir halindeyken düzenli olarak konum, rota ve hız verilerinin yanı sıra geminin adı veya telsiz çağrı işareti gibi bilgileri de gönderir. Bu, nakliye trafiğinin kontrolünü iyileştirir ve çarpışma riskini azaltır. Bağlantı noktaları gibi yoğun alanlarda aynı anda birçok radyo sinyali gönderilir. Bu, bazı sinyallerin başkaları tarafından üst üste bindirildiği için geleneksel AIS alıcılarında kaybolmasına neden olabilir. DLR İletişim ve Navigasyon Enstitüsü’nden Dr. Simon Plass, “AIS-Plus ile, geleneksel sistemi, liman durumunun tam bir resmini ve böylece kıyı gözetimini eksiksiz oluşturabilecek şekilde değiştirmeye karar verdik” diyor.
Ekibiyle birlikte, AIS alıcısının sinyal işleme algoritmalarını geliştirdi, böylece artık kıyı bölgelerinde yüzde 50’ye kadar daha fazla sinyal alınabiliyor. Ek olarak, alım menzili ortama bağlı olarak 65 kilometreden 95 kilometreye kadar çıkarılabilir. Bilim adamı mutlu bir şekilde “Yapmak için yola çıktığımız her şeyi yerine getirdik ve hatta beklentilerimizi aştık” diyor.
Yasadışı balıkçılığın güvenilir şekilde izlenmesi
Liman durumunun tam resmine ek olarak, yeni alıcı yapıları, örneğin yasak kıyı bölgelerinde bulunan balıkçı teknelerinin güvenilir bir şekilde tespit edilmesini artık daha kolay hale getiriyor. Plass, “Bu şekilde, AIS-Plus ile bölgedeki yasadışı balıkçılıktaki bir açığı da kapatabiliriz” diye ekliyor.
Nürnberg’den endüstriyel ortak Weatherdock AG, DLR araştırmacılarının sinyal işleme algoritmalarını uygulayabilecekleri alıcı donanımı sağladı. Araştırmacılar, projenin bir parçası olarak Hamburg, Gdansk, Barselona ve Rotterdam limanlarına yeni bir AIS Plus alıcı istasyonu kurdu. Birkaç testte, değiştirilmiş versiyonlarını geleneksel sistemle karşılaştırdılar.
Uçaklardan da sinyal alımı
Geleneksel AIS istasyonları yalnızca kıyıya yakın yerlerde sinyal alabilirken, AIS uyduları da açık deniz üzerindeki sinyalleri algılar. Bunun dezavantajı, uyduların geniş alım menzili nedeniyle münferit sinyallerin üst üste binmesi ve bu nedenle bazen ayırt edilememesidir. Ayrıca AIS uyduları sabit yörüngeleri nedeniyle denizleri tam olarak kapsamazlar. Öte yandan, tüm gemilerin yüzde 96’sı uçaklarla uçuyor. DLR araştırmacıları ayrıca AIS Plus alıcısını bir uçakta test etti. Daha düşük uçuş irtifası nedeniyle, bir uçakta daha az sinyal paraziti riski vardır. Uçuş testleri sırasında, yeni AIS Plus sisteminin açık denizdeki gemileri uzaydan gelen uydulardan daha güvenilir bir şekilde tespit edebildiğini gösterebildiler. “Deniz güvenliği ve ilgili gerçek zamanlı hizmetler için araştırma ve geliştirme” DLR projesinden Simon Plass ve ekibi, değiştirilmiş AIS alıcılarının uçaklara entegre edildiği bir konsept geliştirdi. Bu şekilde denizlerdeki durumun resmi tamamlanabilir. Ancak Plass şimdiden ileriyi düşünüyor: “Vizyonumuz, bu iki ulaşım sisteminin iletişim olanaklarından daha iyi yararlanmak için uçakların ve gemilerin bilgi alışverişinde bulunduğu bir sistem kurmak.”
Bu animasyon, AIS-Plus’ın mevcut AIS alma sistemlerini nasıl desteklediğini gösterir:
YouTube – Nakliyede güvenlik – alıcı sistem AIS-Plus (animasyon)