Beykozlu
New member
Adana Ticaret Borsası (ATB) datalarına nazaran, kentte birinci lisanslı depo 2016 yılında 20 bin ton kapasiteyle faaliyete geçti.
Bunun akabinde gerek çiftçi gerekse yatırımcının ilgisini çeken lisanslı depoculukta kapasite, 6 yılda 15 lisanslı depoyla 704 bin 30 tona ulaştı.
Kentte lisans alma evresinde 165 bin ton kapasiteli 3 firma daha bulunuyor.
ATB Lideri Şahin Bilgiç, lisanslı depoculuk uygulamasının Türk tarımında bir ihtilal olduğunu söylemiş oldu.
senelerca çiftçinin arz-talep dengesizlikleri niçiniyle pazar ve fiyat sorunu yaşadığını anlatan Bilgiç, lisanslı depoların üretenin bu sıkıntılarına tahlil, eseri kullanan ziraî endüstrideki firmalara da önemli kolaylıklar sağladığını belirtti.
Üreticinin, depoya eseri teslim ettiği vakit kendisine Elektronik Eser Senedi (ELÜS) verildiğini aktaran Bilgiç, bu senetle çiftçinin eserini sattığı vakit parasının da tıpkı gün hesabına yattığını lisana getirdi.
Bilgiç, ayrıyeten ELÜS yardımıyla çiftçinin istediği ölçü eseri istediği vakit satabildiğini, bu biçimdece fiyat düşükken satıp ziyan etmesinin önüne geçildiğini kaydetti.
Depoya eser getiren üreticiden 6 ay kira alınmadığını aktaran Bilgiç, “Baba oğula vermez bunu. Kendi depon da olsa eser dursa bile zayiat veriyor. Ziyan bakılırsan eserin fiyatı da düşüyor. Çiftçi olumsuz etkileniyor. Bunların hepsi üreticinin önüne dezavantaj olarak çıkıyor. Lisanslı depoda bu sorun yok. Onun için üreticiye devlet 6 aylık önemli manada avantaj sağlamış.” diye konuştu.
Bilgiç, lisanslı depoyla eser veren üreticiden yüzde 2 stopaj vergisinin alınmaması takviyesinin de fazlaca değerli olduğunu söylemiş oldu.
“Doluluk oranı yüzde 100’e yaklaştı”
Lisanslı depolara ilginin arttığını belirten Bilgiç, şöyleki devam etti:
“Şu anda Türkiye’de üretici artık eseri kaliteli, verimli ürettiği üzere eserinin düzgün bir biçimde koruma edilmesi gerektiğini de görmeye başladı. Onun için de lisanslı depolara ilgi hayli arttı. Türkiye’de bütün lisanslı depoların doluluk oranı yüzde 100’e yaklaştı. Bu, her geçen gün de artacak. Yalnızca hububat değil, öbür eserlerde de artık yavaş yavaş lisanslı depolara yöneliş başladı. Bölgenin hala lisanslı depo gereksinimi var. Hala lisanslı depo yapılabilir ve yatırımcımız bundan da avantajlı çıkabilir.”
“Stopaj muafiyeti devam etmeli”
Lisanslı depolama yatırımcısı Osman Bağış da lisanslı depo yatırımında kapasitelerini 74 bin tona çıkardıklarını söylemiş oldu.
Lisanslı depoculuğun devlet eliyle desteklenmesiyle artık Türkiye’de kabul gördüğünü ve fazlaca kıymet kazandığını aktaran Bağış, “Lisanslı depoculukla, çiftçi eseri kıymetlendiği periyotta sattığı için tüccar vasfına erişmiş oldu. Çiftçi, ürettiği eseri bedeliyle satıyor. Bu çiftçilerimiz açısından epey kıymetli oldu.” dedi.
Bağış, lisanslı depoculuğu kullanan çiftçiye sağlanan stopaj muafiyetinin devam etmesini beklediklerini kaydetti.
Bunun akabinde gerek çiftçi gerekse yatırımcının ilgisini çeken lisanslı depoculukta kapasite, 6 yılda 15 lisanslı depoyla 704 bin 30 tona ulaştı.
Kentte lisans alma evresinde 165 bin ton kapasiteli 3 firma daha bulunuyor.
ATB Lideri Şahin Bilgiç, lisanslı depoculuk uygulamasının Türk tarımında bir ihtilal olduğunu söylemiş oldu.
senelerca çiftçinin arz-talep dengesizlikleri niçiniyle pazar ve fiyat sorunu yaşadığını anlatan Bilgiç, lisanslı depoların üretenin bu sıkıntılarına tahlil, eseri kullanan ziraî endüstrideki firmalara da önemli kolaylıklar sağladığını belirtti.
Üreticinin, depoya eseri teslim ettiği vakit kendisine Elektronik Eser Senedi (ELÜS) verildiğini aktaran Bilgiç, bu senetle çiftçinin eserini sattığı vakit parasının da tıpkı gün hesabına yattığını lisana getirdi.
Bilgiç, ayrıyeten ELÜS yardımıyla çiftçinin istediği ölçü eseri istediği vakit satabildiğini, bu biçimdece fiyat düşükken satıp ziyan etmesinin önüne geçildiğini kaydetti.
Depoya eser getiren üreticiden 6 ay kira alınmadığını aktaran Bilgiç, “Baba oğula vermez bunu. Kendi depon da olsa eser dursa bile zayiat veriyor. Ziyan bakılırsan eserin fiyatı da düşüyor. Çiftçi olumsuz etkileniyor. Bunların hepsi üreticinin önüne dezavantaj olarak çıkıyor. Lisanslı depoda bu sorun yok. Onun için üreticiye devlet 6 aylık önemli manada avantaj sağlamış.” diye konuştu.
Bilgiç, lisanslı depoyla eser veren üreticiden yüzde 2 stopaj vergisinin alınmaması takviyesinin de fazlaca değerli olduğunu söylemiş oldu.
“Doluluk oranı yüzde 100’e yaklaştı”
Lisanslı depolara ilginin arttığını belirten Bilgiç, şöyleki devam etti:
“Şu anda Türkiye’de üretici artık eseri kaliteli, verimli ürettiği üzere eserinin düzgün bir biçimde koruma edilmesi gerektiğini de görmeye başladı. Onun için de lisanslı depolara ilgi hayli arttı. Türkiye’de bütün lisanslı depoların doluluk oranı yüzde 100’e yaklaştı. Bu, her geçen gün de artacak. Yalnızca hububat değil, öbür eserlerde de artık yavaş yavaş lisanslı depolara yöneliş başladı. Bölgenin hala lisanslı depo gereksinimi var. Hala lisanslı depo yapılabilir ve yatırımcımız bundan da avantajlı çıkabilir.”
“Stopaj muafiyeti devam etmeli”
Lisanslı depolama yatırımcısı Osman Bağış da lisanslı depo yatırımında kapasitelerini 74 bin tona çıkardıklarını söylemiş oldu.
Lisanslı depoculuğun devlet eliyle desteklenmesiyle artık Türkiye’de kabul gördüğünü ve fazlaca kıymet kazandığını aktaran Bağış, “Lisanslı depoculukla, çiftçi eseri kıymetlendiği periyotta sattığı için tüccar vasfına erişmiş oldu. Çiftçi, ürettiği eseri bedeliyle satıyor. Bu çiftçilerimiz açısından epey kıymetli oldu.” dedi.
Bağış, lisanslı depoculuğu kullanan çiftçiye sağlanan stopaj muafiyetinin devam etmesini beklediklerini kaydetti.