1 2 3 senaryo nedir ?

Ilham

New member
1-2-3 Senaryo: Bir Yolda Karar Anları…

Merhaba forumdaşlar,

Bugün, çoğumuzun hayatında birçok kez karşılaştığı, bazen farkında olmadan uyguladığımız bir konsepti tartışmak istiyorum: 1-2-3 Senaryo. Birçoğumuz iş, aile ya da kişisel hayatımızda büyük kararlar verirken bu tarz stratejileri kullanmış olabiliriz. Ama nedir bu 1-2-3 senaryo? Hangi durumlarda işe yarar? Bu yazıda, hem verilerle hem de gerçek hayattan örneklerle zenginleştirilmiş bir bakış açısı sunmayı amaçlıyorum. Ayrıca, erkeklerin daha çok çözüm odaklı ve sonuç odaklı, kadınların ise duygusal ve topluluk odaklı yaklaşımlarını nasıl birleştirebileceğimizi de irdeleyeceğiz.

Hadi, gelin, bu hikâyeyi birlikte keşfedelim!

1-2-3 Senaryo Nedir? Temel Kavram

1-2-3 Senaryo, stratejik bir karar alma yöntemi olarak kullanılabilir. Bu yaklaşım, genellikle belirsiz ve karmaşık durumlarla karşılaşıldığında bir yön seçme sürecine yardımcı olmak amacıyla geliştirilmiştir. Bu senaryo planı, bir olay ya da karar için üç farklı sonucu öngörerek daha sağlam bir çözüm üretmeyi hedefler.
1. 1. Senaryo – En İyi Senaryo: Beklenen en iyi sonuç, yani her şeyin mükemmel gitmesi durumunda elde edilecek sonuç.
2. 2. Senaryo – Orta Halli Senaryo: Gerçekçi bir bakış açısıyla, olabilecek iyi sonuçlar, ancak küçük zorluklar veya engellerle karşılaşabileceğiniz bir durum.
3. 3. Senaryo – En Kötü Senaryo: Bu senaryoda, her şeyin ters gitmesi durumu ele alınır; en kötü olasılık, olumsuz sonuçlar, kayıplar ve aksilikler göz önünde bulundurulur.

Verilerle Yansıyan Hayatlar: 1-2-3 Senaryo Uygulaması

Birçok kurum, işletme ve lider, gelecekteki belirsizlikleri hesaplamak için bu tür senaryoları kullanır. 2020 yılında yaşanan pandeminin tüm dünyada yarattığı belirsizlik, şirketlerin ve ekonomistlerin geleceğe yönelik hazırlık yaparken senaryoları nasıl etkili kullandığını çok net bir şekilde gözler önüne serdi. McKinsey & Company'nin araştırmalarına göre, strateji geliştiren şirketlerin yüzde 80’i, senaryo planlamasını gelecekteki belirsizliklere karşı daha hazırlıklı olmak adına kullandı. Bu şirketler, özellikle 1-2-3 senaryo modelini kullanarak, olası en iyi, en kötü ve ortalama senaryoları hazırlayarak, beklenmedik krizlere hızlı bir şekilde adapte olabildiler.

Şirketlerin karar alıcıları bu senaryoları belirlerken, liderler arasındaki bakış açıları ve karar alma yöntemleri büyük rol oynuyor. Erkeklerin daha pratik, stratejik ve sonuç odaklı yaklaşımları, özellikle iş dünyasında sıkça karşımıza çıkarken, kadınların daha empatik, topluluk odaklı ve ilişki yönelimli bakış açıları da kararların insan yönünü dikkate almasını sağlıyor.

Erkeklerin ve Kadınların Bakış Açıları: 1-2-3 Senaryo’yu Şekillendiren Perspektifler

Ahmet, tipik bir iş dünyası lideri. Zorlu bir kararla karşı karşıya kaldığında, her zaman “1-2-3 Senaryo”yu değerlendirir. Çözüm odaklı ve analitik bakış açısıyla, riskleri en aza indirgemek için en iyi, orta ve kötü senaryoları hızlıca sıralar. Ahmet'in yaklaşımı, belirli hedeflere ulaşmak için kısa vadeli sonuçları maksimize etmeye dayanır. O, belirsizlikleri ortadan kaldırmak için her zaman bir strateji geliştirir ve her olasılığı hesaba katar.

Öte yandan, Zeynep, bir iş yerine girdiğinde odadaki herkesin ruh halini hissedebilir. Hangi takımın motivasyonunun yüksek olduğunu, kimlerin zor bir dönemde olduğunu hemen anlar. Zeynep için 1-2-3 senaryo sadece işin pratiğiyle sınırlı değildir; aynı zamanda herkesin duygusal ve toplumsal dinamiklerini de göz önünde bulundurur. Onun bakış açısında, “en kötü senaryo” sadece maddi kayıplar değil, aynı zamanda insan ilişkilerindeki bozulmalar ve ekip içinde meydana gelebilecek moral düşüşleridir. Bu bakış açısı, toplumları ve ilişkileri güçlendirmek için gerekli bir strateji olarak öne çıkar.

Bir örnek üzerinden düşünelim. Diyelim ki, bir şirketin yöneticisi Ahmet ve çalışanları arasında Zeynep de var. Şirket bir yeni ürün piyasaya sürmeye karar vermiş, ancak bu, büyük bir yatırım gerektiriyor. Ahmet, 1-2-3 senaryosunu kullanarak ilk olarak üç farklı senaryoyu değerlendiriyor: En iyi senaryo, ürünün başarıyla piyasaya sürülmesi, orta senaryo, bazı zorluklarla karşılaşılması ancak yine de kazanç sağlanması, ve en kötü senaryo, ürünün beklenenin altında kalması. Bu stratejiyle, Ahmet net bir hedefe yöneliyor.

Zeynep ise, aynı durumu değerlendirirken farklı bir açıdan bakıyor. O, ekip arkadaşlarıyla olan iletişimi, moral motivasyonu ve şirketin toplumla olan ilişkisini de göz önünde bulunduruyor. “En kötü senaryo”nun sadece finansal değil, aynı zamanda çalışanların moralini ve şirketin iç huzurunu etkileyebileceğini vurguluyor. O, başarısızlık durumunda şirketin içsel bağlarını güçlendirmenin önemli olduğunu düşünüyor.

1-2-3 Senaryo: Hayatımızdaki Yeri ve Önemi

Gerçekten de, 1-2-3 senaryo sadece iş dünyasında değil, kişisel yaşamda da etkili bir karar alma aracıdır. Ailevi kararlar, ev almak, taşınmak ya da çocuk eğitimi gibi konularda da bu yöntem kullanılabilir. Örneğin, bir aile büyüğünüz hasta olduğunda, üç senaryo oluşturmak hayatınızı kolaylaştırabilir: En iyi senaryoda, hasta iyileşir ve her şey normale döner. Orta senaryoda, iyileşme süreci zorlu geçer, ancak bir çözüme ulaşılır. En kötü senaryoda, hasta durumu kötüleşir ve ailenin duygusal desteğe ihtiyaç duyduğu bir durumla karşılaşırsınız. Bu tür senaryolar, sadece maddi değil, aynı zamanda duygusal anlamda da hazırlıklı olmanıza yardımcı olabilir.

Hikâye Sonunda: Fikirlerinizi Bekliyorum!

Sevgili forumdaşlar, sizce 1-2-3 senaryo modelini hayatınızda nasıl daha etkili kullanabilirsiniz? Bu stratejiyle ilgili deneyimlerinizi bizimle paylaşmak ister misiniz? Sizin için en önemli olan, bu modelin hangi yönüdür? Erkeklerin daha sonuç odaklı bakış açıları ile kadınların duygusal bakış açıları arasındaki dengeyi nasıl kurarsınız? Hayatınızdaki en büyük karar anında bu stratejiyi kullandığınızda neler değişti? Yorumlarınızı ve düşüncelerinizi dört gözle bekliyorum!