bencede
New member
Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Konsey Salonu’ndaki BM’nin 77. Genel Konseyi görüşmelerinde iştirakçilere hitaben yaptığı konuşmadan alıntıladığı sözlerini, Twitter’dan Türkçe paylaştı.
Başbakan Miçotakis, paylaşımında, “Birleşmiş Milletler’den bu iletiyle yalnız Türk önderlerine değil, Türk halkına da yönelerek şunu söylemek isterim: Yunanistan, Türkiye’yi tehdit etmiyor. Biz düşman değiliz. Biz komşuyuz ve aramızdaki dostluk bağlantılarına fazlaca ehemmiyet veririz.” sözlerini kullandı.
Her iki ülkede de çoğunluğun çatışma ve uyuşmazlık istemediğini belirten Miçotakis, “Gelin, birlikte karşılıklı hürmet ve iş birliği ortasında ve memleketler arası hukukun çerçevesinde ileriye hakikat adım atalım” teklifinde bulundu.
‘TÜRKİYE İSTİKRARI BOZAN BİR TUTUM SERGİLİYOR’
Anadolu Ajansı’nın haberine bakılırsa Miçotakis, BM Genel Konseyindeki konuşmasında Türkiye’nin değerli bir ülke olduğunun altını çizerek “Türkiye, kendisi bunu seçerse Avrupa Birliği (AB) ve Yunanistan’ın müttefiki ve dostu olabilecek bir NATO üyesidir. Türkiye, yapan bir rol oynama kapasitesine sahiptir.” diye konuştu.
Ukrayna’dan tahıl ihracatına imkan sağlayan muahedede Türkiye’nin oynadığı rolü, “dünya besin güvenliğine değerli bir katkı” olarak nitelendiren Miçotakis, Türkiye’nin buna karşın Doğu Akdeniz, Orta Doğu ve Kafkaslar’da istikrarı bozan bir hal sergilediğini ileri sürdü.
Miçotakis, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bir gece apansız gelebiliriz.” kelamını hatırlatarak Türkiye’nin Yunanistan’a karşı sert telaffuzlarda bulunduğunu savundu. Türkiye’nin Ege’ye dair tezlerini “hatalı iddialar” olarak nitelendiren Miçotakis, bu durumun Kardak krizinden bu yana devam ettiğini argüman etti.
Miçotakis, Türkiye’nin Yunanistan’a karşı aldığı “casus belli” sonucunı anımsatarak Türkiye’nin Doğu Ege adalarında da Yunanistan’ın egemenliğini sorguladığını fakat bunun kabul edilemez olduğunu öne sürdü.
‘İKİLİ BAĞLARDAKİ OLUMSUZ HAVA YUNANİSTAN’IN TERCİHİ’
BM Genel Heyeti’ndeki Türk heyeti de Miçotakis’in kelamlarına cevap verdi. Heyet, ”Ne yazık ki bu açıklama gerçeklerin çarpıtılmasının ve Türkiye düşmanlığının bir öteki örneğiydi. Türkiye’nin bölgesinde ve ötesindeki rolü milletlerarası toplumca takdir ediliyor.” tabirini kullandı.
Türkiye’nin BM Güvenlik Kurulu tarafınca alınan yaptırımları uyguladığını hatırlatan heyet, Yunanistan’ın gemiden gemiye petrol transfer edip yaptırımları delerken, Türkiye’yi yaptırımları uygulamamakla suçlamasının ”çifte standart” olduğunu belirtti.
Türkiye’nin Yunanistan’ın toprak bütünlüğüne ve birliğine meydan okumadığını, bu tezin bir propaganda olduğunu belirten heyet, Türkiye’nin Yunanistan’ı bilakis Ege’deki uyuşmazlıklara tahlil konusunda milletlerarası hukuka dayalı, dürüst ve manalı diyaloğa teşvik ettiğini söz etti.
Yunanistan’ın 1 Haziran 1995’ten bu yana Türkiye’yi karasularını 6 deniz milinin üzerine çıkarmakla tehdit ettiğine dikkati çeken heyet, Yunanistan’ın bu tehdidini Ege Denizi’nin doğusundaki adalarda silahlanmayla daha da artırdığını söylemiş oldu.
Heyet, ”İkili bağlarımızda hakim olan mevcut olumsuz hava maalesef Yunanistan’ın şuurlu bir tercihi. Neredeyse her gün, iş birliği ve âlâ komşu ilgileri yerine kışkırtıcı aksiyonları ve tırmandırıcı telaffuzları seçiyorlar. İkili görüşmeler ve NATO İnanç Artırıcı Tedbirler müzakerelerini donduran Yunan tarafıdır.” dedi.
Yunanistan’ın göçmenlere yönelik ”onur kırıcı ve hayati tehlike arz eden” tavrının yalnızca Türkiye değil biroldukça memleketler arası örgüt tarafınca da belgelendiğini aktaran heyet, Yunanistan’a Ege Denizi’ndeki sorumluluklarını yerine getirme ve göçmenlere yönelik ”insanlık dışı” uygulamalarına son verme daveti yaptı.
Heyeti, Türkiye’nin Kıbrıs Türklerinin hükümran eşitlik hakkı ve eşit milletlerarası statüsünü desteklemeye ise devam edeceğini bildirdi.
Başbakan Miçotakis, paylaşımında, “Birleşmiş Milletler’den bu iletiyle yalnız Türk önderlerine değil, Türk halkına da yönelerek şunu söylemek isterim: Yunanistan, Türkiye’yi tehdit etmiyor. Biz düşman değiliz. Biz komşuyuz ve aramızdaki dostluk bağlantılarına fazlaca ehemmiyet veririz.” sözlerini kullandı.
Her iki ülkede de çoğunluğun çatışma ve uyuşmazlık istemediğini belirten Miçotakis, “Gelin, birlikte karşılıklı hürmet ve iş birliği ortasında ve memleketler arası hukukun çerçevesinde ileriye hakikat adım atalım” teklifinde bulundu.
‘TÜRKİYE İSTİKRARI BOZAN BİR TUTUM SERGİLİYOR’
Anadolu Ajansı’nın haberine bakılırsa Miçotakis, BM Genel Konseyindeki konuşmasında Türkiye’nin değerli bir ülke olduğunun altını çizerek “Türkiye, kendisi bunu seçerse Avrupa Birliği (AB) ve Yunanistan’ın müttefiki ve dostu olabilecek bir NATO üyesidir. Türkiye, yapan bir rol oynama kapasitesine sahiptir.” diye konuştu.
Ukrayna’dan tahıl ihracatına imkan sağlayan muahedede Türkiye’nin oynadığı rolü, “dünya besin güvenliğine değerli bir katkı” olarak nitelendiren Miçotakis, Türkiye’nin buna karşın Doğu Akdeniz, Orta Doğu ve Kafkaslar’da istikrarı bozan bir hal sergilediğini ileri sürdü.
Miçotakis, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bir gece apansız gelebiliriz.” kelamını hatırlatarak Türkiye’nin Yunanistan’a karşı sert telaffuzlarda bulunduğunu savundu. Türkiye’nin Ege’ye dair tezlerini “hatalı iddialar” olarak nitelendiren Miçotakis, bu durumun Kardak krizinden bu yana devam ettiğini argüman etti.
Miçotakis, Türkiye’nin Yunanistan’a karşı aldığı “casus belli” sonucunı anımsatarak Türkiye’nin Doğu Ege adalarında da Yunanistan’ın egemenliğini sorguladığını fakat bunun kabul edilemez olduğunu öne sürdü.
‘İKİLİ BAĞLARDAKİ OLUMSUZ HAVA YUNANİSTAN’IN TERCİHİ’
BM Genel Heyeti’ndeki Türk heyeti de Miçotakis’in kelamlarına cevap verdi. Heyet, ”Ne yazık ki bu açıklama gerçeklerin çarpıtılmasının ve Türkiye düşmanlığının bir öteki örneğiydi. Türkiye’nin bölgesinde ve ötesindeki rolü milletlerarası toplumca takdir ediliyor.” tabirini kullandı.
Türkiye’nin BM Güvenlik Kurulu tarafınca alınan yaptırımları uyguladığını hatırlatan heyet, Yunanistan’ın gemiden gemiye petrol transfer edip yaptırımları delerken, Türkiye’yi yaptırımları uygulamamakla suçlamasının ”çifte standart” olduğunu belirtti.
Türkiye’nin Yunanistan’ın toprak bütünlüğüne ve birliğine meydan okumadığını, bu tezin bir propaganda olduğunu belirten heyet, Türkiye’nin Yunanistan’ı bilakis Ege’deki uyuşmazlıklara tahlil konusunda milletlerarası hukuka dayalı, dürüst ve manalı diyaloğa teşvik ettiğini söz etti.
Yunanistan’ın 1 Haziran 1995’ten bu yana Türkiye’yi karasularını 6 deniz milinin üzerine çıkarmakla tehdit ettiğine dikkati çeken heyet, Yunanistan’ın bu tehdidini Ege Denizi’nin doğusundaki adalarda silahlanmayla daha da artırdığını söylemiş oldu.
Heyet, ”İkili bağlarımızda hakim olan mevcut olumsuz hava maalesef Yunanistan’ın şuurlu bir tercihi. Neredeyse her gün, iş birliği ve âlâ komşu ilgileri yerine kışkırtıcı aksiyonları ve tırmandırıcı telaffuzları seçiyorlar. İkili görüşmeler ve NATO İnanç Artırıcı Tedbirler müzakerelerini donduran Yunan tarafıdır.” dedi.
Yunanistan’ın göçmenlere yönelik ”onur kırıcı ve hayati tehlike arz eden” tavrının yalnızca Türkiye değil biroldukça memleketler arası örgüt tarafınca da belgelendiğini aktaran heyet, Yunanistan’a Ege Denizi’ndeki sorumluluklarını yerine getirme ve göçmenlere yönelik ”insanlık dışı” uygulamalarına son verme daveti yaptı.
Heyeti, Türkiye’nin Kıbrıs Türklerinin hükümran eşitlik hakkı ve eşit milletlerarası statüsünü desteklemeye ise devam edeceğini bildirdi.