bencede
New member
Ahmet Tirej Kaya
İSVEÇ – İsveç, Finlandiya ve Türkiye içindeki NATO görüşmeleri devam ederken, İsveç’te Mahmut Tat isimli Kürt mülteci Türkiye’ye iade edilmek üzere tutuklandı. Hakkında verilen mahpus cezası niçiniyle 2015 yılında İsveç’e gelerek iltica talebinde bulunan ve ret cevabı alan Tat, Mölndal’daki nezaret merkezinde tutuluyor.
İsveç’e gelmedilk evvel Dersim’de minibüs sürücülüğü yapan Mahmut Tat, 90’lı senelerdan itibaren Kürt siyasetini destekledi. HDP’nin de çalışmalarına faal bir halde katılan Tat, hakkındaki itirafçı tabiri niçiniyle yargılandı ve 6 yıl 10 ay mahpus cezasına çarptırıldı. Adil yargılanmadığını ve hakkındaki suçlamaların temelsiz olduğunu söyleyen Tat, davasıyla ilgili yaptığı itirazların akabinde 7 yıl evvel İsveç’e gelerek iltica talebinde bulundu.
‘ÜLKEMİZ İÇİN TEHLİKELİSİN’
İltica müracaatından 3 yıl daha sonra Göç Kurumu’nun görüşmeye çağırdığı Tat, müracaatıyla ilgili rastgele bir karar alınmadığını ve bu görüşmenin akabinde belgesini SÄPO’nun (İsveç İstihbaratı) devraldığını tabir ederek şunları söylemiş oldu: “Bana ‘Senin dosyanda baştan sona terör sözü geçiyor. PKK bizim için de terör örgütüdür. Türkiye Cumhuriyeti seni adil yargılamış. Ülkemiz için tehlikelisin ve burada kalamazsın’ dediler. Ben de onlara 6 yıldır ülkelerinde olduğumu ve hangi kabahati işlediğimi sordum. Onlar ise Türkiye’de hakkımdaki davayı ve İsveç’te katıldığım iki demokratik protestoyu niye olarak gösterdiler. Türkiye’de en sıradan şey terörle suçlanmaktır. kolay bir vatandaş olarak ezilenlerden yana oldum ve demokratik gayrete takviye verdim. Bu teröristlikse, evet ben teröristim.”
Göç Kurumu’yla yaptığı görüşmelerde de ne kendisinin ne avukatının konuşturulmadığını ve makus muameleyle karşılaştığını tabir eden Tat, kurumun 2020 yılının başlarında “SÄPO’nun sonucu bizim için de geçerlidir. Sana oturum veremeyiz” söylemiş olduğini aktardı. Tat, bu tarihten itibaren alınan kararla ilgili yaptığı itirazlardan sonuç alamadı lakin kendisine Türkiye’ye gönderileceğine dair rastgele bir bildirimde de bulunulmadı.
‘ÇIPLAK ARAMAYA MARUZ KALDIM’
hem de Göteborg kentinde bulunan bir restoranda yasal olarak çalışan Tat, 22 Kasım günü polis tarafınca arabasının durdurulduğunu ve araması olduğu nedeni öne sürülerek gözaltına alındığını söylemiş oldu. Tat, kimselerle irtibat kurmasına müsaade verilmeden iki gün nezarethanede tutulduğunu ve çabucak sonrasında nezaret merkezine getirildiğini aktararak şunları ekledi: “Gözetim merkezinde çıplak aramaya maruz kaldım. beraberinde İsveç’te kansere yakalandım ve iki kez ameliyat oldum. Kullandığım ilaçlarımı da çabucak hemen vermediler. ‘Araştırıp o denli vereceğiz’ dediler. İsmini verdiğim avukatla ilgili de bir dönüş yapılmadı.”
‘BİRKAÇ KİŞİYİ KURBAN EDECEKLER’
Akıllı telefonunun alındığını ve kendisine eski model bir telefon verildiğini aktaran Tat, dışarıdaki tanıdıklarıyla irtibat halinde olduğunu tabir ederek şunları kaydetti: “Bana ‘Evrakların tamamlandıktan daha sonra seni Türkiye’ye göndereceğiz’ dediler. Anlaşılan birkaç kişiyi bu süreçte kurban edecekler. Oturumu olmayanları gönderecekler. Hükümet kendi vatandaşlarını veremez. Avrupa ülkeleri buna reaksiyon gösterir lakin oturumu olmayan, bayağı insanları kurban edecekler. Beşerler haksızlığa karşı susmasınlar. Haksızlık dünyanın her yerinde haksızlıktır. Türkiye’de İsveç’te ya da öbür bir yerde. Yapılan haksızlıklara karşı daima dik durmak zorundayız. Bugün benim hayli değerim yok. Yarın ölürüm bir şey olmaz. Lakin inandığım bir şey uğrunda ölmeyi tercih ederim. Kimilerine kurban edilmek istemiyorum.” (DUVAR)
İSVEÇ – İsveç, Finlandiya ve Türkiye içindeki NATO görüşmeleri devam ederken, İsveç’te Mahmut Tat isimli Kürt mülteci Türkiye’ye iade edilmek üzere tutuklandı. Hakkında verilen mahpus cezası niçiniyle 2015 yılında İsveç’e gelerek iltica talebinde bulunan ve ret cevabı alan Tat, Mölndal’daki nezaret merkezinde tutuluyor.
İsveç’e gelmedilk evvel Dersim’de minibüs sürücülüğü yapan Mahmut Tat, 90’lı senelerdan itibaren Kürt siyasetini destekledi. HDP’nin de çalışmalarına faal bir halde katılan Tat, hakkındaki itirafçı tabiri niçiniyle yargılandı ve 6 yıl 10 ay mahpus cezasına çarptırıldı. Adil yargılanmadığını ve hakkındaki suçlamaların temelsiz olduğunu söyleyen Tat, davasıyla ilgili yaptığı itirazların akabinde 7 yıl evvel İsveç’e gelerek iltica talebinde bulundu.
‘ÜLKEMİZ İÇİN TEHLİKELİSİN’
İltica müracaatından 3 yıl daha sonra Göç Kurumu’nun görüşmeye çağırdığı Tat, müracaatıyla ilgili rastgele bir karar alınmadığını ve bu görüşmenin akabinde belgesini SÄPO’nun (İsveç İstihbaratı) devraldığını tabir ederek şunları söylemiş oldu: “Bana ‘Senin dosyanda baştan sona terör sözü geçiyor. PKK bizim için de terör örgütüdür. Türkiye Cumhuriyeti seni adil yargılamış. Ülkemiz için tehlikelisin ve burada kalamazsın’ dediler. Ben de onlara 6 yıldır ülkelerinde olduğumu ve hangi kabahati işlediğimi sordum. Onlar ise Türkiye’de hakkımdaki davayı ve İsveç’te katıldığım iki demokratik protestoyu niye olarak gösterdiler. Türkiye’de en sıradan şey terörle suçlanmaktır. kolay bir vatandaş olarak ezilenlerden yana oldum ve demokratik gayrete takviye verdim. Bu teröristlikse, evet ben teröristim.”
Göç Kurumu’yla yaptığı görüşmelerde de ne kendisinin ne avukatının konuşturulmadığını ve makus muameleyle karşılaştığını tabir eden Tat, kurumun 2020 yılının başlarında “SÄPO’nun sonucu bizim için de geçerlidir. Sana oturum veremeyiz” söylemiş olduğini aktardı. Tat, bu tarihten itibaren alınan kararla ilgili yaptığı itirazlardan sonuç alamadı lakin kendisine Türkiye’ye gönderileceğine dair rastgele bir bildirimde de bulunulmadı.
‘ÇIPLAK ARAMAYA MARUZ KALDIM’
hem de Göteborg kentinde bulunan bir restoranda yasal olarak çalışan Tat, 22 Kasım günü polis tarafınca arabasının durdurulduğunu ve araması olduğu nedeni öne sürülerek gözaltına alındığını söylemiş oldu. Tat, kimselerle irtibat kurmasına müsaade verilmeden iki gün nezarethanede tutulduğunu ve çabucak sonrasında nezaret merkezine getirildiğini aktararak şunları ekledi: “Gözetim merkezinde çıplak aramaya maruz kaldım. beraberinde İsveç’te kansere yakalandım ve iki kez ameliyat oldum. Kullandığım ilaçlarımı da çabucak hemen vermediler. ‘Araştırıp o denli vereceğiz’ dediler. İsmini verdiğim avukatla ilgili de bir dönüş yapılmadı.”
‘BİRKAÇ KİŞİYİ KURBAN EDECEKLER’
Akıllı telefonunun alındığını ve kendisine eski model bir telefon verildiğini aktaran Tat, dışarıdaki tanıdıklarıyla irtibat halinde olduğunu tabir ederek şunları kaydetti: “Bana ‘Evrakların tamamlandıktan daha sonra seni Türkiye’ye göndereceğiz’ dediler. Anlaşılan birkaç kişiyi bu süreçte kurban edecekler. Oturumu olmayanları gönderecekler. Hükümet kendi vatandaşlarını veremez. Avrupa ülkeleri buna reaksiyon gösterir lakin oturumu olmayan, bayağı insanları kurban edecekler. Beşerler haksızlığa karşı susmasınlar. Haksızlık dünyanın her yerinde haksızlıktır. Türkiye’de İsveç’te ya da öbür bir yerde. Yapılan haksızlıklara karşı daima dik durmak zorundayız. Bugün benim hayli değerim yok. Yarın ölürüm bir şey olmaz. Lakin inandığım bir şey uğrunda ölmeyi tercih ederim. Kimilerine kurban edilmek istemiyorum.” (DUVAR)