bencede
New member
Övgü Pınar
ROMA – Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin, 30 Eylül’de işgal altındaki Ukrayna’nın 4 bölgesini ilhak ettiğini deklare ettiğı konuşmasında ‘Büyük Rusya’nın kahramanlarından, ihtişamından, ve Batı’nın neo-kolonyal sisteminden’ dem vurduktan daha sonra bu bağlamla pek de alakalı görünmeyen bir çıkış yaptı. Başta Avrupa olmak üzere, savaşın gidişatıyla ilgili ipuçları edinmek için dünyanın kulak verdiği konuşmasında bir anda, ‘anne ve babanın’ yerini ‘1 numaralı ebeveyn ve 2 numaralı ebeveynin’ alması ‘tehlikesinden’ kelam etmeye başladı:
“Rusya vatandaşlarına seslenmek istiyorum: Burada, ülkemizde, Rusya’da ‘anne ve baba’ yerine ‘1 numaralı ebeveyn’, ‘2 numaralı ebeveyn’, ‘3 numaralı ebeveyn’ istiyor muyuz? Okullarımızın çocuklarımıza, okuldaki birinci günlerinden itibaren bozulmaya ve yok olmaya yol açan sapkınlıkları empoze etmesini istiyor muyuz? Bayan ve adamların yanı sıra öteki cinsiyetlerin de var olduğu fikrini başlarına kazımak ve onlara cinsiyet değiştirme ameliyatı önermek istiyor muyuz?”
Putin’in bu çıkışı, bilhassa konuşmayı İtalya’dan izleyenlerin dikkatini çekti. Zira çabucak hemen birkaç gün evvel 25 Eylül’de yapılan genel seçimleri, benzeri biçimde ‘bir ekip gizemli güçleri’, “Bizi bir numaralı ebeveyn, iki numaralı ebeveyn olarak tanımlamak istiyorlar” diyerek suçlayan çok sağcı başkan Giorgia Meloni kazanmıştı.
Küreselleşmeye karşı ulusalcılığı savunan, “Tanrı, vatan, aile’’ sloganını lisanından düşürmeyen Meloni, son senelerdaki süratli yükselişini -ve muhtemelen seçim zaferini de- bu ‘komplocu düşmanlara’ karşı ‘İtalyanların bedellerini koruma’ vaadine de borçlu.
Meloni’nin son senelerda bayrak haline getirdiği bu telaffuzun en kuvvetli ilanı 2019’daki bir mitingde gerçekleşti. Sağ partilerden oluşan ittifak, Roma’daki San Giovanni Meydanı’nda “İtalyan Gururu” isimli bir ortak şov düzenlemiş, Meloni buradaki yüksek desibelli konuşmasıyla ‘yıldızlaşma’ yoluna girmişti.
Sahneye İtalyan bayrağıyla çıkan Meloni, kalabalığı şu sözlerle coşturmuştu: ‘’Aile, onlar için düşman. Ulusal kimlik bir düşman. Cinsiyet kimliği düşman. Bizi tanımlayan her şey onlar için bir düşman… Bizi ‘1 numaralı ebeveyn, 2 numaralı ebeveyn’ olarak, LGBT cinsiyetli, ‘X’ vatandaşları olarak tanımlamak istiyorlar. Bizi kodlarla isimlendirmek istiyorlar. Lakin biz kod değiliz. Biz insanız ve kimliğimizi savunacağız.’’
Ve akabinde slogana, müziğe ve kitaba dönüşecek kelamları haykırmıştı: “Ben Giorgia’yım! Bir bayanım! Bir anneyim! İtalyanım! Hıristiyanım!”
Son senelerda Macaristan ve Polonya üzere ülkelerin idarelerinin de dahil olduğu milletlerarası muhafazakar, popülist sağ cenahın, ‘toplumsal cinsiyet ideolojisi’ diye isimlendirdikleri eşitlik ve hak arayışlarını bloke etme teşebbüsleri yeni değil.
Putin de 30 Eylül’deki konuşmasında bu iletisi birinci defa vermedi. Şubat 2020’deki bir konuşmasında da, “Bir numaralı ebeveyn, iki numaralı ebeveyn problemine gelirsek, ben lider olduğum sürece bu biçimde bir şey olmayacak. Baba ve anne olacak” demişti.
Putin, anne-babaya karşı bir ‘LGBT komplosu’ndan bahsederken ve bu komplodan Batı’yı sorumlu tutarken, İtalyan fikirdaşı Meloni ise daha muğlak tabirlerle ‘onlar’ diyerek nitelediği bir ekip güç odaklarını suçluyor, ‘LGBT lobisi’nden kelam ediyordu.
Peki lakin bu ‘1 numaralı ebeveyn, 2 numaralı ebeveyn’ kıssası nedir? Kim bu biçimde anılmak istiyor? Kim bunu ‘empoze’ ediyor? ‘Bir kadro güçler’, bir grup çıkarlar için ‘anne’ ya da ‘baba’ demeyi sahiden yasaklamak mı istiyor?
Putin’in de sirkülasyonuna katkıda bulunduğu bu tez, gerçeklikten uzak haberlerin ne derece yayılıp, cirminden epey yer yakabildiğinin göstergesi.
İtalya’da ‘birinci ebeveyn’, ‘ikinci ebeveyn’ öyküsü yaklaşık 10 yıl evvel siyasi literatüre girdi. Venedik kenti belediye meclisinin ayrımcılıkla uğraş ve uygar haklardan sorumlu üyesi, kentteki okul kayıt formlarında daha kapsayıcı bir lisan kullanılması için ‘anne’ ve ‘baba’ başlıklarının yerine ‘ebeveyn 1’ ve ‘ebeveyn 2’ yazılmasını önerdi.
Belediye meclis üyesi Camilla Seibezzi, 2013’teki bu öneriyi hem eşcinsel çiftlerin çocuklarını birebir vakitte bir annesi ya da babası olmayan çocukları düşünerek yapmıştı. Bu teklif hiç bir vakit uygulamaya girmedi. Lakin sağ partilerin lisanına düşmekten de kurtulamadı. ‘Anne-baba’ ile ‘ebeveynler’ içinde çıkarılan çatışma, ilerleyen senelerda da gündemde tutuldu.
İtalya’da 2015 yılında elektronik kimlik evrakına geçildiğinde, çocukların kimliğine ‘ebeveynler ya da yasal vasiler’ ibaresi yazıldı. 2019’da koalisyon hükümetinin İçişleri Bakanlığı’nı yapan çok sağcı önder Matteo Salvini ise yasal değişiklik yaparak bu ibareyi ‘anne’ ve ‘baba’ ile değiştirdi.
Ancak şahsi dataların korunmasından sorumlu kurum GDDP, Salvini’nin yasal müdahalesine karşı çıktı. Kurumdan, bu düzenlemenin ayrımcılığa yol açabileceği, şahsi dataların toplanmasıyla ilgili kuralları ve Avrupa Birliği’nin normlarını ihlal edeceği uyarısı geldi. Bunun üzerine, kimliklerde bir daha ‘ebeveynler ya da yasal vasiler’ tabiri kullanılmaya başlandı. Ünü Rusya’ya kadar ulaşan ‘1 numaralı ebeveyn’, ‘2 numaralı ebeveyn’ sözleri ise hiç bir vakit kimlik dokümanlarında yer almadı, hiç bir kamusal figür de bu sözleri ‘empoze etmeye’ çalışmadı.
Ne var ki, bürokratik bir kolaylık olarak kullanılan ‘ebeveyn’ tabiri oldukcatan muhafazakar partilerin propaganda materyaline dönüşmüştü.
Salvini ve Meloni’nin başvurduğu komplo teorisini son olarak Putin’in de dillendirmesi, İtalya’da haberlerde, tartışma programlarında ve toplumsal medyada hararetli polemiklere bahis oldu.
Haber sitesi Fanpage.it, ’’Putin’in bahsetmiş olduğu ‘ebeveyn 1 ve ebeveyn 2’ kıssası on yıldır ortalıkta dolaşan düzmece bir haber’’ başlıklı bir tahlil yayımladı. Putin’in ‘Batı’ya saldırmak için kullandığı’ bu öyküyü ‘İtalyan sağının devasa bir propaganda operasyonu’ diye tanımlayan site şu biçimde devam etti:
“‘Birinci ebeveyn, ikinci ebeveyn’den Vladimir Putin bile korkuyor. İnanılmaz lakin gerçek, Kremlin önderi -Ukrayna topraklarının yasadışı bir biçimde Rusya Federasyonu tarafınca ilhak edildiği gün- İtalyan sağının en kusursuz palavra haberine atıfta bulunduğu bir konuşma yaptı. Birilerinin ‘baba’ ve ‘anne’ yerine ‘ebeveyn 1’ ve ‘ebeveyn 2’ sözlerini getirmek istediği haberine işaret etti.”
İtalya’da ‘1 numaralı ebeveyn’, ‘2 numaralı ebeveyn’ öyküsünün kaynağı olan Venedik kentinin belediye meclis üyesi Camilla Seibezzi de, Putin’in konuşmasını toplumsal medyada paylaşanlara ironiyle karşılık verdi: “Batı’yı ben mahvettim, az şey değil.”
‘DOĞUM BAKANLIĞI’
İtalya’da çok sağı iktidara getirmesi beklenen seçimlerin akabinde, basında yer alan birtakım haberler de, milliyetçi muhafazakar kanadın ‘LGBT fobisi’ yaratma uğraşını bir ölçüde açıklar nitelikteydi.
Nüfusu artırmak isteyen fakat dışarıdan göçe karşı çıkan, lokal halkı daha fazla çocuk yapmaya teşvik eden, bu özellikleriyle ‘pronatalist’ diye nitelenebilecek siyasetçilerden Matteo Salvini, yeni hükümette bir Aile ve Doğum Bakanlığı’nın yer almasını istedi.
“Tanrı, vatan, aile” sloganıyla kampanya yapan Giorgia Meloni’nin liderliğindeki bir hükümette, Matteo Salvini’nin önerdiği üzere doğum oranlarından sorumlu bir bakanlığın kurulması, kürtaj ve heteroseksüel olmayan çiftlerin hakları üzere konularda denetimci ve baskıcı yaklaşım tasasını birlikteinde getirecek.
La Repubblica gazetesi, bu tasaları 8 Ekim Cumartesi günü ‘’Lig’in fikri, Doğum Bakanlığı. Sağdan haklara hücumlar başlıyor’’ manşetiyle yansıttı.
ROMA – Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin, 30 Eylül’de işgal altındaki Ukrayna’nın 4 bölgesini ilhak ettiğini deklare ettiğı konuşmasında ‘Büyük Rusya’nın kahramanlarından, ihtişamından, ve Batı’nın neo-kolonyal sisteminden’ dem vurduktan daha sonra bu bağlamla pek de alakalı görünmeyen bir çıkış yaptı. Başta Avrupa olmak üzere, savaşın gidişatıyla ilgili ipuçları edinmek için dünyanın kulak verdiği konuşmasında bir anda, ‘anne ve babanın’ yerini ‘1 numaralı ebeveyn ve 2 numaralı ebeveynin’ alması ‘tehlikesinden’ kelam etmeye başladı:
“Rusya vatandaşlarına seslenmek istiyorum: Burada, ülkemizde, Rusya’da ‘anne ve baba’ yerine ‘1 numaralı ebeveyn’, ‘2 numaralı ebeveyn’, ‘3 numaralı ebeveyn’ istiyor muyuz? Okullarımızın çocuklarımıza, okuldaki birinci günlerinden itibaren bozulmaya ve yok olmaya yol açan sapkınlıkları empoze etmesini istiyor muyuz? Bayan ve adamların yanı sıra öteki cinsiyetlerin de var olduğu fikrini başlarına kazımak ve onlara cinsiyet değiştirme ameliyatı önermek istiyor muyuz?”
Putin’in bu çıkışı, bilhassa konuşmayı İtalya’dan izleyenlerin dikkatini çekti. Zira çabucak hemen birkaç gün evvel 25 Eylül’de yapılan genel seçimleri, benzeri biçimde ‘bir ekip gizemli güçleri’, “Bizi bir numaralı ebeveyn, iki numaralı ebeveyn olarak tanımlamak istiyorlar” diyerek suçlayan çok sağcı başkan Giorgia Meloni kazanmıştı.
Küreselleşmeye karşı ulusalcılığı savunan, “Tanrı, vatan, aile’’ sloganını lisanından düşürmeyen Meloni, son senelerdaki süratli yükselişini -ve muhtemelen seçim zaferini de- bu ‘komplocu düşmanlara’ karşı ‘İtalyanların bedellerini koruma’ vaadine de borçlu.
Meloni’nin son senelerda bayrak haline getirdiği bu telaffuzun en kuvvetli ilanı 2019’daki bir mitingde gerçekleşti. Sağ partilerden oluşan ittifak, Roma’daki San Giovanni Meydanı’nda “İtalyan Gururu” isimli bir ortak şov düzenlemiş, Meloni buradaki yüksek desibelli konuşmasıyla ‘yıldızlaşma’ yoluna girmişti.
Sahneye İtalyan bayrağıyla çıkan Meloni, kalabalığı şu sözlerle coşturmuştu: ‘’Aile, onlar için düşman. Ulusal kimlik bir düşman. Cinsiyet kimliği düşman. Bizi tanımlayan her şey onlar için bir düşman… Bizi ‘1 numaralı ebeveyn, 2 numaralı ebeveyn’ olarak, LGBT cinsiyetli, ‘X’ vatandaşları olarak tanımlamak istiyorlar. Bizi kodlarla isimlendirmek istiyorlar. Lakin biz kod değiliz. Biz insanız ve kimliğimizi savunacağız.’’
Ve akabinde slogana, müziğe ve kitaba dönüşecek kelamları haykırmıştı: “Ben Giorgia’yım! Bir bayanım! Bir anneyim! İtalyanım! Hıristiyanım!”
Son senelerda Macaristan ve Polonya üzere ülkelerin idarelerinin de dahil olduğu milletlerarası muhafazakar, popülist sağ cenahın, ‘toplumsal cinsiyet ideolojisi’ diye isimlendirdikleri eşitlik ve hak arayışlarını bloke etme teşebbüsleri yeni değil.
Putin de 30 Eylül’deki konuşmasında bu iletisi birinci defa vermedi. Şubat 2020’deki bir konuşmasında da, “Bir numaralı ebeveyn, iki numaralı ebeveyn problemine gelirsek, ben lider olduğum sürece bu biçimde bir şey olmayacak. Baba ve anne olacak” demişti.
Putin, anne-babaya karşı bir ‘LGBT komplosu’ndan bahsederken ve bu komplodan Batı’yı sorumlu tutarken, İtalyan fikirdaşı Meloni ise daha muğlak tabirlerle ‘onlar’ diyerek nitelediği bir ekip güç odaklarını suçluyor, ‘LGBT lobisi’nden kelam ediyordu.
Peki lakin bu ‘1 numaralı ebeveyn, 2 numaralı ebeveyn’ kıssası nedir? Kim bu biçimde anılmak istiyor? Kim bunu ‘empoze’ ediyor? ‘Bir kadro güçler’, bir grup çıkarlar için ‘anne’ ya da ‘baba’ demeyi sahiden yasaklamak mı istiyor?
Putin’in de sirkülasyonuna katkıda bulunduğu bu tez, gerçeklikten uzak haberlerin ne derece yayılıp, cirminden epey yer yakabildiğinin göstergesi.
İtalya’da ‘birinci ebeveyn’, ‘ikinci ebeveyn’ öyküsü yaklaşık 10 yıl evvel siyasi literatüre girdi. Venedik kenti belediye meclisinin ayrımcılıkla uğraş ve uygar haklardan sorumlu üyesi, kentteki okul kayıt formlarında daha kapsayıcı bir lisan kullanılması için ‘anne’ ve ‘baba’ başlıklarının yerine ‘ebeveyn 1’ ve ‘ebeveyn 2’ yazılmasını önerdi.
Belediye meclis üyesi Camilla Seibezzi, 2013’teki bu öneriyi hem eşcinsel çiftlerin çocuklarını birebir vakitte bir annesi ya da babası olmayan çocukları düşünerek yapmıştı. Bu teklif hiç bir vakit uygulamaya girmedi. Lakin sağ partilerin lisanına düşmekten de kurtulamadı. ‘Anne-baba’ ile ‘ebeveynler’ içinde çıkarılan çatışma, ilerleyen senelerda da gündemde tutuldu.
İtalya’da 2015 yılında elektronik kimlik evrakına geçildiğinde, çocukların kimliğine ‘ebeveynler ya da yasal vasiler’ ibaresi yazıldı. 2019’da koalisyon hükümetinin İçişleri Bakanlığı’nı yapan çok sağcı önder Matteo Salvini ise yasal değişiklik yaparak bu ibareyi ‘anne’ ve ‘baba’ ile değiştirdi.
Ancak şahsi dataların korunmasından sorumlu kurum GDDP, Salvini’nin yasal müdahalesine karşı çıktı. Kurumdan, bu düzenlemenin ayrımcılığa yol açabileceği, şahsi dataların toplanmasıyla ilgili kuralları ve Avrupa Birliği’nin normlarını ihlal edeceği uyarısı geldi. Bunun üzerine, kimliklerde bir daha ‘ebeveynler ya da yasal vasiler’ tabiri kullanılmaya başlandı. Ünü Rusya’ya kadar ulaşan ‘1 numaralı ebeveyn’, ‘2 numaralı ebeveyn’ sözleri ise hiç bir vakit kimlik dokümanlarında yer almadı, hiç bir kamusal figür de bu sözleri ‘empoze etmeye’ çalışmadı.
Ne var ki, bürokratik bir kolaylık olarak kullanılan ‘ebeveyn’ tabiri oldukcatan muhafazakar partilerin propaganda materyaline dönüşmüştü.
Salvini ve Meloni’nin başvurduğu komplo teorisini son olarak Putin’in de dillendirmesi, İtalya’da haberlerde, tartışma programlarında ve toplumsal medyada hararetli polemiklere bahis oldu.
Haber sitesi Fanpage.it, ’’Putin’in bahsetmiş olduğu ‘ebeveyn 1 ve ebeveyn 2’ kıssası on yıldır ortalıkta dolaşan düzmece bir haber’’ başlıklı bir tahlil yayımladı. Putin’in ‘Batı’ya saldırmak için kullandığı’ bu öyküyü ‘İtalyan sağının devasa bir propaganda operasyonu’ diye tanımlayan site şu biçimde devam etti:
“‘Birinci ebeveyn, ikinci ebeveyn’den Vladimir Putin bile korkuyor. İnanılmaz lakin gerçek, Kremlin önderi -Ukrayna topraklarının yasadışı bir biçimde Rusya Federasyonu tarafınca ilhak edildiği gün- İtalyan sağının en kusursuz palavra haberine atıfta bulunduğu bir konuşma yaptı. Birilerinin ‘baba’ ve ‘anne’ yerine ‘ebeveyn 1’ ve ‘ebeveyn 2’ sözlerini getirmek istediği haberine işaret etti.”
İtalya’da ‘1 numaralı ebeveyn’, ‘2 numaralı ebeveyn’ öyküsünün kaynağı olan Venedik kentinin belediye meclis üyesi Camilla Seibezzi de, Putin’in konuşmasını toplumsal medyada paylaşanlara ironiyle karşılık verdi: “Batı’yı ben mahvettim, az şey değil.”
‘DOĞUM BAKANLIĞI’
İtalya’da çok sağı iktidara getirmesi beklenen seçimlerin akabinde, basında yer alan birtakım haberler de, milliyetçi muhafazakar kanadın ‘LGBT fobisi’ yaratma uğraşını bir ölçüde açıklar nitelikteydi.
Nüfusu artırmak isteyen fakat dışarıdan göçe karşı çıkan, lokal halkı daha fazla çocuk yapmaya teşvik eden, bu özellikleriyle ‘pronatalist’ diye nitelenebilecek siyasetçilerden Matteo Salvini, yeni hükümette bir Aile ve Doğum Bakanlığı’nın yer almasını istedi.
“Tanrı, vatan, aile” sloganıyla kampanya yapan Giorgia Meloni’nin liderliğindeki bir hükümette, Matteo Salvini’nin önerdiği üzere doğum oranlarından sorumlu bir bakanlığın kurulması, kürtaj ve heteroseksüel olmayan çiftlerin hakları üzere konularda denetimci ve baskıcı yaklaşım tasasını birlikteinde getirecek.
La Repubblica gazetesi, bu tasaları 8 Ekim Cumartesi günü ‘’Lig’in fikri, Doğum Bakanlığı. Sağdan haklara hücumlar başlıyor’’ manşetiyle yansıttı.