bencede
New member
Holokost’tan (Naziler devrindeki Yahudi soykırım) kurtulan Vanda Semyonovna Obiedkova, Rusya ordusunun kuşattığı, Ukrayna’nın Mariupol kentindeki bir bodrumda, 4 Nisan günü öldü.
Musevilerle ilgili haberlerin yayınladığı Chabad.org sitesinde yer alan habere nazaran, 91 yaşındaki Obiedkova’nın kızı Larissa “Annem bu türlü ölmeyi hak etmedi” dedi. Obiedkova’nın cenazesi, Azak Denizi’ne 1 kilometre uzaklıktaki bir parka defnedildi.
Chabad-Lubavitch hareketinin Mariupol yöneticisi haham Mendel Cohen, “Bütün Mariupol bir mezarlığa dönüştü. Vanda Semyonovna hayal edilemez dehşetler yaşadı. Nazik ve sevinçli bir bayandı. Sonsuza dek kalbimizde yaşayacak” diye konuştu.
Obiedkova’nın kızı Larissa, annesinin Mariupol kentini fazlaca sevdiğini ve ayrılmayı hiç bir vakit istemediğini söylemiş oldu. Bombardıman başladığında konutlarına komşu olan bir mağazanın bodrum katına sığındıklarını aktaran Larissa, aldıkları tek yardımın haham Cohen’in sinagogundan geldiğini lisana getirdi.
Larissa, “Su, elektrik ve ısıtıcı yoktu. Dayanılmaz bir soğuk vardı. Hayvanlar üzere yaşıyorduk. Her bomba düştüğünde bina sallanıyordu. Annem Büyük Vatanseverlik Savaşı’nda (İkinci Dünya Savaşı’nda) bu biçimde bir şey hatırlamadığını söylüyordu” dedi.
‘YUNAN OLDUĞU SÖYLENİNCE NAZİLER BIRAKTI’
Vanda Semyonovna Obiedkova, 10 yaşındayken, 1941 yılında Naziler Mariupol kentine girdi. Kızı Larissa, Obiedkova’nın o periyotta Nazi askerlerinden de bir bodrumda saklanarak kurtulduğunu söylemiş oldu. Obiedkova’nın annesi ve annesinin ailesinin de ortalarında olduğu binler Yahudi, Naziler tarafınca katledildi.
Obiedkova Naziler tarafınca yakalanınca, aile dostları Nazileri Obiedkova’nın Yunan olduğuna ikna edince hür bırakıldı. Yahudi olmayan babası tarafınca bir hastaneye yatırılan Obiedkova, 2 yıl boyunca, Mariupol işgalden kurtulana kadar bu hastanede kaldı. (HABER MERKEZİ)
Musevilerle ilgili haberlerin yayınladığı Chabad.org sitesinde yer alan habere nazaran, 91 yaşındaki Obiedkova’nın kızı Larissa “Annem bu türlü ölmeyi hak etmedi” dedi. Obiedkova’nın cenazesi, Azak Denizi’ne 1 kilometre uzaklıktaki bir parka defnedildi.
Chabad-Lubavitch hareketinin Mariupol yöneticisi haham Mendel Cohen, “Bütün Mariupol bir mezarlığa dönüştü. Vanda Semyonovna hayal edilemez dehşetler yaşadı. Nazik ve sevinçli bir bayandı. Sonsuza dek kalbimizde yaşayacak” diye konuştu.
Obiedkova’nın kızı Larissa, annesinin Mariupol kentini fazlaca sevdiğini ve ayrılmayı hiç bir vakit istemediğini söylemiş oldu. Bombardıman başladığında konutlarına komşu olan bir mağazanın bodrum katına sığındıklarını aktaran Larissa, aldıkları tek yardımın haham Cohen’in sinagogundan geldiğini lisana getirdi.
Larissa, “Su, elektrik ve ısıtıcı yoktu. Dayanılmaz bir soğuk vardı. Hayvanlar üzere yaşıyorduk. Her bomba düştüğünde bina sallanıyordu. Annem Büyük Vatanseverlik Savaşı’nda (İkinci Dünya Savaşı’nda) bu biçimde bir şey hatırlamadığını söylüyordu” dedi.
‘YUNAN OLDUĞU SÖYLENİNCE NAZİLER BIRAKTI’
Vanda Semyonovna Obiedkova, 10 yaşındayken, 1941 yılında Naziler Mariupol kentine girdi. Kızı Larissa, Obiedkova’nın o periyotta Nazi askerlerinden de bir bodrumda saklanarak kurtulduğunu söylemiş oldu. Obiedkova’nın annesi ve annesinin ailesinin de ortalarında olduğu binler Yahudi, Naziler tarafınca katledildi.
Obiedkova Naziler tarafınca yakalanınca, aile dostları Nazileri Obiedkova’nın Yunan olduğuna ikna edince hür bırakıldı. Yahudi olmayan babası tarafınca bir hastaneye yatırılan Obiedkova, 2 yıl boyunca, Mariupol işgalden kurtulana kadar bu hastanede kaldı. (HABER MERKEZİ)