bencede
New member
Irak Kürdistan Bölgesel İdaresi’nin (IKBY) Duhok kentinde erkek kardeşi tarafınca öldürülen 23 yaşındaki trans birey Doski Azad’ın, uzun müddettir ailesinin erkek üyelerinden mevt tehditleri aldığı ortaya çıktı. Arkadaşları Azad’ın ailesinden saklandığını anlatırken, insan hakları örgütleri de IKBY’de nefret hatalarının gözardı edildiği tenkidinde bulundu.
‘KARDEŞİ CİNAYET İÇİN ALMANYA’DAN GELDİ’
Azad, 28 Ocak günü erkek kardeşi tarafınca iki kurşunla öldürülmüş, cenazesi elleri bağlanmış biçimde Duhok’un 20 kilometre kuzeyindeki bir hendekte bulunmuştu. Hakkında arama sonucu çıkarılan erkek kardeşinin cinayeti işlemek için Duhok’a Almanya’dan geldiği belirtilmişti.
‘SÜREKLİ MESKEN DEĞİŞTİRİYORDU’
The Guardian gazetesine konuşan arkadaşlarıysa, Azad’ın ailesi tarafınca uzun müddettir dışlandığını ve ailenin erkek üyelerinden birkaç kere mevt tehdidi alması niçiniyle saklanabilmek için tertipli olarak mesken değiştirdiğini söylemiş oldu. Azad’ın yetenekli bir makyaj sanatkarı olduğu, düğünlerdilk evvel gelinlerin konutlarına giderek makyaj yaptığı ve aldığı düzgün referanslar daha sonrası Duhok’taki bir kuaförde iş bulduğu açıklandı.
‘POLİSE ŞİKAYET ETMİŞTİ’
İsmini açıklamak istemeyen yakın bir arkadaşı, “O kadar yeterli bir insandı ki, herkes onu epey severdi. Tek başına yaşıyordu zira ailesinin konutuna gittiğinde Doski’ye ‘Git buradan. Seni yalnız gördüğümüzde öldüreceğiz’ diyorlardı” tabirlerini kullandı.
Arkadaşı, Azad’ın daha önce kendisini öldürmeye çalışan bir kardeşini polise şikayet ettiğini de anlattı: “bir süre evvel onu aradığımda yanıt vermedi. daha sonradan nerede olduğunu sorduğumda, ‘Kardeşim beni öldürmeye geldi, ben de polise gittim’ dedi.”
Duhok polis sözcüsü Hemin Suleyman ise The Guardian’a açıklamasında, “Soruşturmamız şu ana dek, Doski Azad’ın erkek kardeşi tarafınca kentin çabucak haricindeki bir noktada öldürüldüğüne, kardeşinin de kaçtığına işaret ediyor” demekle yetindi.
‘KÜRDİSTAN’DA NEFRET CÜRÜMLERİ YÜKSELİŞTE’
IKBY’e geçtiğimiz sene bir trans bireyin daha aile üyeleri tarafınca öldürüldüğü belirtilirken, bölgede faaliyet gösteren insan hakları kümesi Yeksani’den “Kürdistan bölgesinde LGBT+ topluluğuna karşı nefret kabahatleri yükselişte” açıklaması geldi. Yeksani’nin yöneticisi Zhiar Ali de, Azad’ın bölgede trans birey kimliğini gizlemeyen az sayıdaki bayandan biri olduğunu söyleyerek, “Kürdistan’da bu düzeydeki bir özgürlüğün riskleri var ve buna, Doski’nin hadisesinde şahit olduk” dedi.
Ali, “Bir LGBT+ kişi olarak açıkça yaşamak damgalanıyor. Namus cinayetleri epey fazla. Yalnızca sayılarla işaretlenmiş, yüzlerce isimsiz mezar var. Kurbanlara o kadar hürmet gösterilmiyor ki, yalnızca suçlanmakla kalmıyorlar, beraberinde öldükten daha sonra da saygısızlığa maruz kalıyorlar” diye konuştu.
‘KÜRT MEDYASI ONUR KIRICI BİR LİSAN KULLANDI’
Kürdistan medyasının Azad’ın vefatından daha sonra onur kırıcı bir lisan kullandığı eleştirisi de getiren Ali, “Kürt medyası ismine büsbütün sorumsuzca ve felaket haberler yapıldı” dedi.
‘NEFRET KABAHATİ İÇİN DOKUNULMAZLIK İKLİMİ VAR’
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden araştırmacı Rasha Younes ise Azad’ın öldürülmesinin, LGBT+ topluluğuna karşı şiddete ‘namus’ teziyle bir ‘dokunulmazlık iklimi’ altında göz yumulmasının göstergesi olduğunu söylemiş oldu. Kürt insan hakları savunucusu Amed Şerwan da The Guardian’la söyleşisinde, bölgedeki biroldukça nefret kabahatinin ihbar edilmediğine dikkat çekerek, “Birisinin kendisi olduğu için bu biçimdesi bir bedel ödemesi hayli trajik. Bu beni epey üzüyor” dedi.
Doski Azad’ın öldürülmesi, ABD, Fransa ve Almanya’nın Erbil başkonsolosluklarının yanı sıra Irak’taki Birleşmiş Milletler ve Kanada misyonları tarafınca kınanmıştı. The Guardian gazetesi, Erbil idaresinin hususla ilgili sorulara cevap vermediğini de yazdı. (DIŞ HABERLER)
‘KARDEŞİ CİNAYET İÇİN ALMANYA’DAN GELDİ’
Azad, 28 Ocak günü erkek kardeşi tarafınca iki kurşunla öldürülmüş, cenazesi elleri bağlanmış biçimde Duhok’un 20 kilometre kuzeyindeki bir hendekte bulunmuştu. Hakkında arama sonucu çıkarılan erkek kardeşinin cinayeti işlemek için Duhok’a Almanya’dan geldiği belirtilmişti.
‘SÜREKLİ MESKEN DEĞİŞTİRİYORDU’
The Guardian gazetesine konuşan arkadaşlarıysa, Azad’ın ailesi tarafınca uzun müddettir dışlandığını ve ailenin erkek üyelerinden birkaç kere mevt tehdidi alması niçiniyle saklanabilmek için tertipli olarak mesken değiştirdiğini söylemiş oldu. Azad’ın yetenekli bir makyaj sanatkarı olduğu, düğünlerdilk evvel gelinlerin konutlarına giderek makyaj yaptığı ve aldığı düzgün referanslar daha sonrası Duhok’taki bir kuaförde iş bulduğu açıklandı.
‘POLİSE ŞİKAYET ETMİŞTİ’
İsmini açıklamak istemeyen yakın bir arkadaşı, “O kadar yeterli bir insandı ki, herkes onu epey severdi. Tek başına yaşıyordu zira ailesinin konutuna gittiğinde Doski’ye ‘Git buradan. Seni yalnız gördüğümüzde öldüreceğiz’ diyorlardı” tabirlerini kullandı.
Arkadaşı, Azad’ın daha önce kendisini öldürmeye çalışan bir kardeşini polise şikayet ettiğini de anlattı: “bir süre evvel onu aradığımda yanıt vermedi. daha sonradan nerede olduğunu sorduğumda, ‘Kardeşim beni öldürmeye geldi, ben de polise gittim’ dedi.”
Duhok polis sözcüsü Hemin Suleyman ise The Guardian’a açıklamasında, “Soruşturmamız şu ana dek, Doski Azad’ın erkek kardeşi tarafınca kentin çabucak haricindeki bir noktada öldürüldüğüne, kardeşinin de kaçtığına işaret ediyor” demekle yetindi.
‘KÜRDİSTAN’DA NEFRET CÜRÜMLERİ YÜKSELİŞTE’
IKBY’e geçtiğimiz sene bir trans bireyin daha aile üyeleri tarafınca öldürüldüğü belirtilirken, bölgede faaliyet gösteren insan hakları kümesi Yeksani’den “Kürdistan bölgesinde LGBT+ topluluğuna karşı nefret kabahatleri yükselişte” açıklaması geldi. Yeksani’nin yöneticisi Zhiar Ali de, Azad’ın bölgede trans birey kimliğini gizlemeyen az sayıdaki bayandan biri olduğunu söyleyerek, “Kürdistan’da bu düzeydeki bir özgürlüğün riskleri var ve buna, Doski’nin hadisesinde şahit olduk” dedi.
Ali, “Bir LGBT+ kişi olarak açıkça yaşamak damgalanıyor. Namus cinayetleri epey fazla. Yalnızca sayılarla işaretlenmiş, yüzlerce isimsiz mezar var. Kurbanlara o kadar hürmet gösterilmiyor ki, yalnızca suçlanmakla kalmıyorlar, beraberinde öldükten daha sonra da saygısızlığa maruz kalıyorlar” diye konuştu.
‘KÜRT MEDYASI ONUR KIRICI BİR LİSAN KULLANDI’
Kürdistan medyasının Azad’ın vefatından daha sonra onur kırıcı bir lisan kullandığı eleştirisi de getiren Ali, “Kürt medyası ismine büsbütün sorumsuzca ve felaket haberler yapıldı” dedi.
‘NEFRET KABAHATİ İÇİN DOKUNULMAZLIK İKLİMİ VAR’
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden araştırmacı Rasha Younes ise Azad’ın öldürülmesinin, LGBT+ topluluğuna karşı şiddete ‘namus’ teziyle bir ‘dokunulmazlık iklimi’ altında göz yumulmasının göstergesi olduğunu söylemiş oldu. Kürt insan hakları savunucusu Amed Şerwan da The Guardian’la söyleşisinde, bölgedeki biroldukça nefret kabahatinin ihbar edilmediğine dikkat çekerek, “Birisinin kendisi olduğu için bu biçimdesi bir bedel ödemesi hayli trajik. Bu beni epey üzüyor” dedi.
Doski Azad’ın öldürülmesi, ABD, Fransa ve Almanya’nın Erbil başkonsolosluklarının yanı sıra Irak’taki Birleşmiş Milletler ve Kanada misyonları tarafınca kınanmıştı. The Guardian gazetesi, Erbil idaresinin hususla ilgili sorulara cevap vermediğini de yazdı. (DIŞ HABERLER)