Beykozlu
New member
Mehmet Hanifi GÜLEL
Yeni hasat döneminin başlamasıyla birlikte Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafınca açıklanması beklenen buğday taban fiyatı piyasada merakla bekleniyor. Buğday fiyatına yönelik üreticilerden fiyat beklentileri de geliyor. Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Lideri Haluk Tezcan, TMO alım fiyatını hür piyasa kaideleri oluştuktan daha sonra açıklamasının daha hakikat olacağını kaydetti. “Buğday taban fiyatı hakikat bir biçimde belirlenmeli” diyen Tezcan, “Geçen yıl belirtildiğında birinci periyotta epeyce uygun bir fiyattı ancak ortadan 15 gün geçti ve dünyada değişen istikrarlar kararında fiyat düşük kaldı. Onun için buğday fiyatının belirlenirken daha temkinli hareket etmek ve gerekirse haziran sonu ya da temmuz ayında açıklamakta daha yarar olacağını düşünüyorum. Zira piyasa esasen şu anda fiyatlar düşük seyretmiyor” diye konuştu.
“Çiftçiler mağdur edilmemeli”
Buğday fiyatında piyasa kurallarına nazaran devletin durum almasının daha yanlışsız olacağını söyleyen Haluk Tezcan, zira geçen yıl olduğu üzere taban fiyatların açıklanıp, dünya meblağları yahut dövizdeki bir artışta çiftçilerimizin mağdur olmaması gerektiğini söz etti. Çiftçinin cebine ne kadar hayli para girerse kendilerinin de o kadar memnun olacaklarını aktaran Tezcan, “Dolaysıyla burada taban fiyatını belirlerken yanlışsız bir biçimde belirlenmeli. Bugün çiftçinin istemiş olduğu fiyata yakın piyasa alıyor. Buğdayın yurt haricinden ithal etmesi de 5 lira 70 kuruşa denk geliyor. Bu da döviz yükseldikçe değişiyor” diye konuştu.
Önümüzdeki periyotta buğday fiyatlarında yükseliş beklemediğini lisana getiren Tezcan, tam bilakis bir nebze daha gerileme beklediğini aktararak “Fiyat artışları telaffuzların aksi olacağını düşünüyorum. Buğday meblağları taban sayılarına geldi üzere duruyor. Memleketler arası pazarda 6 lira güya hudut üzere ve üzerini güya test etmeyecek üzere duruyor. Başka yandan Rusya’nın ve Ukrayna’nın buğday satmaya muhtaçlığı var. Üretmiş oldukları buğdayı depolayacak alanları da mevcut değil. Türkiye onlar için bir talih ve biz de onlar için bir şansız. Bu bahtı da şu ana kadar cumhurbaşkanımız da epey yeterli yönetiyor. Bu bahtı biz de ülke ve kesim olarak değerlendirip fazlaca daha uygun kaidelerle hem dünya mutfaklarına hem ülke mutfağına ulaşabileceğimizi düşünüyorum” sözlerini kullandı.
En epeyce ekim alanı kaybı buğdayda yaşandı
Ekim alanı olarak en hayli kaybın buğdayda yaşandığına dikkat çeken Tezcan, “Bu yıl arpa, mercimek ve nohutta karşı büyük alan kaybetti. Türkiye’de bu sene arpa üretiminde rekor, mercimek ve nohutta da bir atış bekleniyor. Çiftçi haklı olarak en çok kârlılığı elde eden eseri tercih ediyor. Bu süreç buğdayın biraz daha devlet tarafında stratejik eser olmasından dolayı hem fiyat tıpkı zamandastekleme manada desteklenirse çiftçimiz ekeceği biroldukca eseri tercihi yerine tekrar buğday ekimini artırma tarafında eğilimde olabilir” halinde konuştu.
“Yüzde 33’lük dilimde bir fiyat düzenlemesi gerçek olacak”
Devletin 2021- 2022 periyodunda kendileriyle birlikte tüketiciyi de müdafaaya yönelik adımlar attığına dikkat çeken TUSAF Lideri Haluk Tezcan, hayli düşük fiyatla un bölümüne buğday tedarik ettiğini ve halkın temel besin hususu olan ekmeği tüketmesi noktasında büyük bir özveride bulunduğunu vurguladı. Tezcan, “Biz de dal temsilcileri olarak temel besin hususu olan ekmeğe ulaşılması konusunda halkımızın yanında olduk. Fiyat konusunda sonuna kadar destekledik. Ancak un maliyeti ekmek fiyatının ortasında yüzde 30 ile 33 içinde hisseye sahip. Una gelecek artırımın yüzde 33’lük kısmında ne kadar girdisi var ise o kadarlık kısmında tesirli olacak. Ancak unun hammaddesi buğday fiyatlarının artmadığı vakit bu sefer de üretimi kaybediyoruz. Bundan dolayı da yüzde 33’lük dilimde kalmak kaydıyla bir fiyat düzenlemesinin hakikat olacağını düşünüyorum. Zira artık Merkez Bankası’nın ziyan uğratmak ihtiyacı yok. Bu hususta en düzgün fiyatı belirleyip çiftçiyi de koruyacak geçiş sürecini tamamlamak gerekiyor. Devlet, ihtiyaç duyarsa bir daha takviyesini devam ettirecektir” dedi.
Yeni hasat döneminin başlamasıyla birlikte Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafınca açıklanması beklenen buğday taban fiyatı piyasada merakla bekleniyor. Buğday fiyatına yönelik üreticilerden fiyat beklentileri de geliyor. Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Lideri Haluk Tezcan, TMO alım fiyatını hür piyasa kaideleri oluştuktan daha sonra açıklamasının daha hakikat olacağını kaydetti. “Buğday taban fiyatı hakikat bir biçimde belirlenmeli” diyen Tezcan, “Geçen yıl belirtildiğında birinci periyotta epeyce uygun bir fiyattı ancak ortadan 15 gün geçti ve dünyada değişen istikrarlar kararında fiyat düşük kaldı. Onun için buğday fiyatının belirlenirken daha temkinli hareket etmek ve gerekirse haziran sonu ya da temmuz ayında açıklamakta daha yarar olacağını düşünüyorum. Zira piyasa esasen şu anda fiyatlar düşük seyretmiyor” diye konuştu.
“Çiftçiler mağdur edilmemeli”
Buğday fiyatında piyasa kurallarına nazaran devletin durum almasının daha yanlışsız olacağını söyleyen Haluk Tezcan, zira geçen yıl olduğu üzere taban fiyatların açıklanıp, dünya meblağları yahut dövizdeki bir artışta çiftçilerimizin mağdur olmaması gerektiğini söz etti. Çiftçinin cebine ne kadar hayli para girerse kendilerinin de o kadar memnun olacaklarını aktaran Tezcan, “Dolaysıyla burada taban fiyatını belirlerken yanlışsız bir biçimde belirlenmeli. Bugün çiftçinin istemiş olduğu fiyata yakın piyasa alıyor. Buğdayın yurt haricinden ithal etmesi de 5 lira 70 kuruşa denk geliyor. Bu da döviz yükseldikçe değişiyor” diye konuştu.
Önümüzdeki periyotta buğday fiyatlarında yükseliş beklemediğini lisana getiren Tezcan, tam bilakis bir nebze daha gerileme beklediğini aktararak “Fiyat artışları telaffuzların aksi olacağını düşünüyorum. Buğday meblağları taban sayılarına geldi üzere duruyor. Memleketler arası pazarda 6 lira güya hudut üzere ve üzerini güya test etmeyecek üzere duruyor. Başka yandan Rusya’nın ve Ukrayna’nın buğday satmaya muhtaçlığı var. Üretmiş oldukları buğdayı depolayacak alanları da mevcut değil. Türkiye onlar için bir talih ve biz de onlar için bir şansız. Bu bahtı da şu ana kadar cumhurbaşkanımız da epey yeterli yönetiyor. Bu bahtı biz de ülke ve kesim olarak değerlendirip fazlaca daha uygun kaidelerle hem dünya mutfaklarına hem ülke mutfağına ulaşabileceğimizi düşünüyorum” sözlerini kullandı.
En epeyce ekim alanı kaybı buğdayda yaşandı
Ekim alanı olarak en hayli kaybın buğdayda yaşandığına dikkat çeken Tezcan, “Bu yıl arpa, mercimek ve nohutta karşı büyük alan kaybetti. Türkiye’de bu sene arpa üretiminde rekor, mercimek ve nohutta da bir atış bekleniyor. Çiftçi haklı olarak en çok kârlılığı elde eden eseri tercih ediyor. Bu süreç buğdayın biraz daha devlet tarafında stratejik eser olmasından dolayı hem fiyat tıpkı zamandastekleme manada desteklenirse çiftçimiz ekeceği biroldukca eseri tercihi yerine tekrar buğday ekimini artırma tarafında eğilimde olabilir” halinde konuştu.
“Yüzde 33’lük dilimde bir fiyat düzenlemesi gerçek olacak”
Devletin 2021- 2022 periyodunda kendileriyle birlikte tüketiciyi de müdafaaya yönelik adımlar attığına dikkat çeken TUSAF Lideri Haluk Tezcan, hayli düşük fiyatla un bölümüne buğday tedarik ettiğini ve halkın temel besin hususu olan ekmeği tüketmesi noktasında büyük bir özveride bulunduğunu vurguladı. Tezcan, “Biz de dal temsilcileri olarak temel besin hususu olan ekmeğe ulaşılması konusunda halkımızın yanında olduk. Fiyat konusunda sonuna kadar destekledik. Ancak un maliyeti ekmek fiyatının ortasında yüzde 30 ile 33 içinde hisseye sahip. Una gelecek artırımın yüzde 33’lük kısmında ne kadar girdisi var ise o kadarlık kısmında tesirli olacak. Ancak unun hammaddesi buğday fiyatlarının artmadığı vakit bu sefer de üretimi kaybediyoruz. Bundan dolayı da yüzde 33’lük dilimde kalmak kaydıyla bir fiyat düzenlemesinin hakikat olacağını düşünüyorum. Zira artık Merkez Bankası’nın ziyan uğratmak ihtiyacı yok. Bu hususta en düzgün fiyatı belirleyip çiftçiyi de koruyacak geçiş sürecini tamamlamak gerekiyor. Devlet, ihtiyaç duyarsa bir daha takviyesini devam ettirecektir” dedi.